10. Sınıf Felsefe Din Felsefesi Test 5

Evren ile Tanrı bir ve aynıdır. Her şey Tanrı'dır, Tanrı da her şeydir. Tanrı, doğadan ayrı olan ve evrenin üzerinde doğal olmayan bir biçimde etkide bulunan bir varlık değil, evrenin kendisidir. ·
Bu görüşü savunan felsefi yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?

İslamiyet'te Kur'an'ın bir Tanrı kelamı olarak kabul edilmesi; Yahudilikte On Emir; Hristiyanlıkta ise teslis birer dogmadır.
Buna göre dogmalarla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

İnsanın eylemlerinin önceden belirlendiğini ileri süren dini iddia ile insanın eylemlerinde özgür olduğunu ileri süren dini iddia aynı anda savunulamaz.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

- Dinsel bakımdan saygıyı gerektiren yer ya da varlıklar.
- Tanrı'nın bütün yarattıklarına verdiği, kendisini bilip tanıyacak, idrak edecek kabiliyet
- Dinin inanılmasını istediği doğrulara inanma
Bu tanımlara ait kavramlar, aşağıdaki seçeneklerden hangisinde sırasıyla verilmiştir?

Nietzsche'ye göre, insan gücünün değerinden, insan için özgürlükten söz edilebilecekse, her şeyin sahibi olan bir varlığın var olmaması gerekir.
Aşağıdaki yargılardan hangisi, Nietzsche'nin bu görüşünü desteklemektedir?

Cevher kendi kendine var olandır. Bu anlamda yalnız Tanrı cevherdir. Diğer bütün varlıklar bu cevherden çıkmışlardır. Çünkü onlar kendi başlarına var olamazlar. Bu cevhere Tanrı veya doğa denilmesi aynı şeydir. Bu durumda yaratma, varlık nedeni ve sebep olma gibi Tanrı'ya yüklenilen hiçbir nitelik, söz konusu değildir.
Spinoza'nın bu görüşüne temel olabilecek yargı, aşağıdakilerden hangisidir?

İlk neden kanıtı olarak da bilinen bu kanıt, nedensellik ilkesine dayanır. Bu anlayışa göre, hiçbir şey nedensiz değildir ve bu nedenler silsilesi bir ilk nedene ulaşır. Bu kendi kendinin nedeni olan, hareket etmeyen ama hareket ettiren ilk neden de Tanrı'dır.
Bu açıklama, Tanrı'nın varlığına ilişkin hangi tür kanıta aittir?

Genel olarak dinlerin çoğunluğu, merkezinde Tanrı'nın olduğu bir inanç sistemi olarak ortaya çıkarlar. Bu sistemde
Tanrı tarafından gönderildiğine inanılan belli doğrular vardır. Tek tek dinler veya onların sözcükleri, söz konusu doğrulardan hareketle bu kavramlara ilişkin sorulan yanıtlarlar. işte tam da bu noktada din felsefesi için bu kavramlardan her biri bir sorundur. inanmanın ne olduğunu, inanan kaynaklarının neler olduğu, dinsel yaşantının ne olduğu din felsefesi için çözümlenmesi gereken sorunlardandır. Bunların dışında da din felsefesinin çözümlenmesi gereken soruları vardır.
Aşağıdakilerden hangisi, din felsefesinin çözümlemesi gereken sorulardan biri değildir?

Thomas Huxley ve H. Spencer'ın da temsilcisi olduğu bu anlayışa göre, Tanrı'nın varlığını dile getiren önermeler, doğruluğu deneyle denetlenmediği sürece anlamsızdır. Aynı şekilde Tanrı'nın yokluğunu dile getiren önermeler de bu durumdadır. Sonuç olarak Tanrı için ne var denilebilir ne de yok denilebilir.
Yukarıda anlatılan yaklaşım, aşağıdakilerden hangisidir?

Evreni evrene dayanarak açıklamaya çalışan ateizmin tarihi çok eskidir. ilk Çağ'da Epiküros ve Lucretus önde gelen Yunanlı ateistlerdir. Fakat ilk Çağ'da görülen ateizm ile Orta Çağ ve Yeni Çağ'da görülen ateizm çok farklıdır. Bilimlerin ve tekniğin gelişmesine paralel olarak kanıtlar da düşünceler de değişmekte ve gelişmektedir. Nitekim, ateizm 18. yüzyılda en çok Fransız maddecileri tarafından geliştirilmiştir.
Parçaya göre, ateizmin felsefi temeli aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?

Teolojinin en önemli amacı, dini temellendirmek ve açıklamak suretiyle inananların inançlarını güçlendirmektir. Yani teoloji dinin ve dini inançların yanında olur ve dini yargıları hiçbir şekilde sorgulamaz. Oysa, din felsefesi, dinin temel ilke ve inançlarını zayıflatmak için sorgulamalar yapmaz.
Paragrafa göre, din felsefesi hangi yönüyle teolojiden ayrılır?

Sartre'a göre evrende kendi kendini yaratan tek varlık insandır. insan, kendi değerlerini kendisi yaratır, yolunu kendi seçer. Evrendeki her nesnenin bir özü, varlığı, var oluşu vardır. Yalnız insan da var oluş, özden önce gelir.
Sartre'in bu görüşüne dayanarak ulaşılabilecek en genel yargı, aşağıdakilerden hangisidir?