10. Sınıf Felsefe Felsefe ile Düşünme Test 5

"Gerçeği ve dünyayı bir bütün olarak kavrama denemesi olan felsefenin var ·olabilmesi, gelişebilmesi için, önünde hiçbir engel olmaması gerekir. Özgürlük yoksa felsefe de yoktur. Çünkü düşünce için felsefede sınır yoktur.
Bu ifadeye göre aşağıdaki ortamların hangisi felsefi düşünceyi engeller?

"Dış dünyanın nesne ve olaylarını doğrudan deneyimleyemeyiz. Deneyime giren şeyler, yalnızca o nesne ve olayların zihnimizde ortaya çıkmasına neden oldukları duyumlardır. Eğer bu duyumları başkalarına anlatmazsak, onlarla anlaşabilmek bir yana, dış dünyanın bile var olduğunu kabul etmenin mantıksal olarak imkansız olduğu sonucuna varmak gerekmiş gibi görünür."
I J. Locke'un yukardaki görüşüne göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılmaz?

Hedonist (Hazcı) filozof Aristippos çok gösterişli giyinir, çok kazanır ve kazancının tümünü dünya nimetlerinden olabildiğince haz alarak yaşamak için harcardı. Bu düşünür öğretisini hayata geçirmekteki becerisiyle ünlüdür.
Aristippos aşağıdaki özelliklerden hangileri üzerinde durarak öğretisini ortaya koymuştur?
I. Evrensel sorunlara çözüm arayışı
II. Kimsenin ilgilenmediği konularla ilgilenmesi
III. Düşünceleri ve davranışları arasında tutarlılık olması

Düşünme etkinliği insanlara yalnızca özgürlük değil, keşfetme hazzı da yaşatır. Yani akıl ile sınırlandırılamaz, duyularla da bütünleşen bir olgudur. Bir bağlamda düşünce, hayatın özünü ve kaynağını arayıp bulmak sürecidir.
Yukarıdaki parçada düşünmenin hangi özelliği vurgulanmamaktadır?

Aristo ve Platon'un felsefelerinde ilk defa ortaya çıkan felsefi düşünce, en genel anlamıyla soyutlayıcı olan düşüncedir. Platon düşündüğümüz dünyaya ideaları yerleştirir. Aristo ise idealist felsefesinde "ilk hareket ettirici" kavramıyla soyutlamanın üst düzey sınırlarından içeri girer.
Parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

Eleştirel düşünme saplantısız, nesnel ve derinlemesine düşünme anlamına geldiğinden, düşünmenin en gelişmiş şeklidir. Eleştirel düşünme bu bağlamda özgürce değerlendirmemizi ve seçim yapmamızı sağlayan bir süreçtir. Felsefe ise, bu süreçte en önemli görevdedir.
Parçaya göre felsefe insanlarda aşağıdaki özelliklerden hangisinin oluşmasında etkili değildir?

İnsan akıllı bir varlık olması nedeniyle, yaşamını belli ilkelere dayandırma eğilimindedir. Yaşamın ona sunduğu ilkeleri sorgusuz kabul eden bir varoluş, hiç servisten geçmemiş bir arabayı kullanmaya benzer. Araba şimdiye kadar hiç bozulmamış olabilir ama bu onun ilerleyen süreçte sorun çıkartmayacağı anlamına gelmez. Yani insan hayatın kendisine sunduğu ilkeleri doğru ve sağlam olsalar bile sorgulanmadan kabul ettiği sürece güvenilirliklerini anlayamaz.
Parçada felsefi düşünüşün hangi özelliği vurgulanmıştır? 

Platon'a göre bilgi ortaya çıkarken duyumlardan kaynaklanmaz ve duyumlara göre şekillenen bilgi, bilgi değildir.
Aristoteles'e göre ise bilgi duyumla başlar ama duyum bilgi için yeterli değildir. Duyum ve akıl birlikte hareket etmezse bilim ve felsefe oluşamaz.
Parçaya göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?

Sofist düşünürlerden Protagoras'a göre hakikati ve doğru olanı tanımak felsefenin görevidir. Bilgi tek başına bunu yapamaz çünkü bireye özgüdür. İnsan bilginin ve her şeyin ölçüsüdür.
Buna göre aşağıdakilerden hangisinde sofist düşünüşe karşıt ifade bulunmaktadır?

Felsefi bir öğretiyi savunan ya da ortaya koyan filozofun yaşadığı çağ ve içinde bulunduğu toplumun yapısı arasında güçlü bir ilişki vardır. Örneğin, rasyonalizm Descartes ile Fransa da ortaya çıkarken, empirizm John Locke ile İngiltere'de ve bu iki felsefi öğretiyi uzlaştırmaya çalışan Kritisizmin Kant ile Almanya' da ortaya çıkması tesadüf değildir.
Yukarıdaki parçada vurgulanan temel görüş aşağıdakilerden hangisidir?

Üzerinde deney ve gözlem yapılabilen somut olaylar, doğa bilimlerinde bilimsel araştırmanın hareket noktasındadır. Deney ve gözlemle elde edilen veriler genelleştirilir ve yasalar elde edilir.
Yukarıdaki parçaya göre doğa bilimleri için en uygun akıl yürütme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

Huma'a göre zihnimizdekiler "izlenimler" ve "düşünceler" olmak üzere ikiye ayrılır. izlenimlerden kastettiği canlı ve anlık duyumlardır. Örneğin görmek, işitmek, sevmek ya da nefret etmek canlı, anlık ve güçlüdürler. Düşünceler ise, duyumların hatırlanan ve hayal gücüyle şekillenen soluk izleridir. Düşüncelerin farkına ancak onlar bizi yeni izlenimlere yönelttiğinde varırız. Bu nedenle bütün düşüncelerimiz izlenimlere geri götürebilir.
Hume'un bu görüşünü aşağıdakilerden hangisi desteklemektedir?