10. Sınıf Felsefe Felsefi Okuma ve Yazma Test 3

%%PERCENTAGE%%
Doğru Sayısı: %%SCORE%%
Yanlış Sayısı: %%WRONG_ANSWERS%%
Boş Sayısı: %%BOS%%

Soru 1

Bilim felsefecisinin bilimin ne olduğunu araştırmak için bilimin konusunu, amacını ve yöntemini incelemesi gerekir. Bilim felsefesinde incelenen her kavram ve sorunun ontolojik, epistemolojik ve metodolojik boyutları vardır. Bilimin konusuna yönelik kavram ve sorunlar ontolojik, amacına ilişkin olanlar epistemolojik, yöntemine ilişkin olanlar ise metodolojik boyutu oluşturur.

Buna göre aşağıdaki sorulardan hangisi bilim felsefesinin ontolojik boyutuna karşılık gelir?

A
Bilimsel bilgi hangi yöntemle elde edilir?
B
Bilimsel bilgi yığılan bilgi midir?
C
Bilimsel bilgi yasaları nelerdir?
D
Bilimsel bilginin konusu ne olmalıdır?
E
Bilimde doğrulanabilirlik nedir?
Soru 2

Bilim insanlarının bir bilimsel önermeyi kabul etmeleri, bu önermeyi bilimsel çalışmalarında kullanmaya, daha açık olarak, her türlü bilimsel çıkarımların öncülleri olarak kullanmaya karar vermeleri demektir. Dikkat edilirse yeni olguların bilimsel kestirimlerle bilinen olguların bilimsel açıklaması, bilimsel çıkarımların sonucudur. Bilim insanları kullandıkları bilim diline ait her gözlem önermesini değil, yalnız bilimsel çalışmaları için yararlı olacağını düşündükleri sınamaya değer gözlem önermelerini sınamak amacıyla geçici olarak kabul ederler. Sınama sonucunda doğrulanan gözlem önermeleri kalıcı olarak kabul edilir, başka bir deyişle o zaman anında bilim insanları topluluğunca kabul edilen önermeler dağarcığına eklenirler.

Bu parçada ifade edilen bilimin kabul koşulu için aşağıdakilerden hangisi doğru bir yargıdır?

A
Gözlemsel önermelerin bilimsel açıklamalar ile tutarlı olması
B
Bilim insanlarının çoğu tarafından kabul görmesi
C
Sınamalar sonucunda doğrulanması
D
Paradigmalar arası sıçrayışa izin vermesi
E
Henüz yanlışlanmamış olması
Soru 3

Mantıksal pozitivizme göre iki tür bilgi vardır: bilimsel bilgi ve bilimsel olmayan bilgi. Bilimsel olmayan bilgilerin herhangi bir önemi ve değeri yoktur. Bu yüzden bütün gayretlerini, bilimsel bilginin bilimsel olmayan bilgiden nasıl ayrıştırılabileceğini açıklamaya hasretmişlerdi. Bu yönelim onların ilgi alanlarını, tümüyle olgu dünyası ile sınırlamalarıyla ve olgu dışı tüm gerçeklik kategorilerini yok saymalarıyla sonuçlanmıştır. Bilgi dünyası olgu dünyası ile; bilgi süreci de mantıksal çıkarımla sınırlanmıştır. Bu yüzden onlara göre mantık sadece olgu dünyasındaki ilişkilerin açıklanmasında kullanılmalıdır.

Parçada hareketle mantıksal pozitivizme göre aşağıdakilerden hangisi bilimsel olmayan bilgi kategorisinde yer alır?

A
İnsan vücudunun yüzde 75’i sudur.
B
Öğrenme zihinsel bir süreçtir.
C
Bütün kuğular beyazdır.
D
Hindistan’ın nüfusu Çin’in nüfusundan fazladır.
E
Tanrı fikri insanda doğuştan vardır.
Soru 4

Kindî ilimleri dinî ve insani olarak ikiye ayırır. Dinî (ilahi) ilimlerin kaynağı vahiydir. Vahiy ise istek ve iradeye gerek kalmadan, çaba harcamadan, mantık ve matematik yöntemlerine başvurmadan, Allah’ın peygamberlerin temiz ruhlarını aydınlatılmasıyla oluşan bir bilgidir. Duyu ve akıl gücüyle elde edilen veya edilemeyen, insanların benzerini ortaya koyamadıkları vahiy bilgisi, insan fıtratına uygun olduğundan akıl onu kabul etmek durumundadır. İnsani ilimler ise felsefenin çatısı altında toplanmış olup biri doğrudan ilim, diğeri başka ilimler için bir alet, bir başlangıç sayılmak üzere başlıca ikiye ayrılır. Doğrudan ilim olanlar da teorik ve pratik diye iki grupta ele alınır. Teorik sayılanlarda altta fizik, ortada psikoloji, üstte metafizik bulunmaktadır. Psikoloji bir yönüyle fizyoloji, bir yönüyle de metafiziğe açık olduğundan fizikten metafiziğe geçişe bir aracı ve bir eşik durumundadır. Kindî’nin felsefeyi “her gerçeğin sebebi olan ilk hakkın ilmi” olarak tarif etmesi çok önemlidir. Bu anlamda felsefe tüm disiplinlerin üzerinde “insanın gücü ölçüsünde gerçeğin bilgisini araştırmasını” ifade etmektedir.

Bu parçadan yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

A
İnsanın fıtratına uygun olan tek ilim vahiy temellidir.
B
Pratik ilimlerin bir kısmı başka ilimler için bir alet bir başlangıç sayılırlar.
C
Felsefe tüm disiplinlerin üzerinde ilk hakkın ilmidir.
D
Fizik, psikoloji ve metafizik insani ilimler arasındadır.
E
Vahiy kaynaklı ilim, dinî ilimlerdir.
Soru 5

Bu açıklamalarda aşağıdakilerden hangisi eleştirilmektedir?

A
Din ve bilimin yer değiştirmesi
B
Bilimsel de olsa bilgilerin tartışılmaksızın kabul edilmesi
C
Fikirlerin diğer kişilerle paylaşılması
D
Bilimin insanlığın köklü değerlerini zayıflatması
E
Teknoloji ve bilimin fazla abartılması
Soru 6

“İnsan her şeyin ölçüsüdür.” anlayışı Sofistlerin en ünlü temsilcilerinden birisi olan Protagoras’a aittir. Buradaki insan ibaresi genel olarak bireysel insan gibi yorumlanmıştır. Bunun bir nedeni de Protagoras’ın bilgi anlayışı ve dolayısıyla epistemolojisidir. Protagoras’ın temel epistemolojik iddiası bilginin algı olduğudur. Protagoras için bir nesnenin ne olduğu tümüyle bireyin o andaki algı durumuna bağlıdır. Diyelim ki bir rüzgâr esmektedir. Bu rüzgâr sağlıklı olan birisi için sıcak, hasta ve üşüyen birisi için soğuktur. İşte insan için deneyimlenen nesnel gerçekliğin ne olduğu tümüyle onun içinde bulunduğu şartlarla dolayımlı olan öznelliğine bağlıdır. Böyle bir iddiayı kabul etmek epistemolojik açıdan tümüyle öznel ve göreli bir perspektife ve anlayışa işaret edecektir. Bu anlayış şöyle de özetlenebilir: Benim için doğru olan bir başkası için yanlıştır ve başkası için doğru olan benim için yanlış olabilir. Bireysel insanın; algı ve tercihini aşan bir nesnel doğruluk iddiası tümüyle temelsizdir. Bireysel öznellik karşısında evrensel nesnellik buharlaşırken, göreli ve rastlantısal olan karşısında da mutlak ve zorunlu olan temelsiz kalmaktadır.

Buna göre Protogoras’ın aşağıdakilerden hangisine katılması beklenmez?

A
Farklı görüş ve değerler arasında bir hiyerarşi gözetmenin hiçbir epistemolojik zemini yoktur.
B
Farklı görüş ve değerler birbirleri karşısında tümüyle eşittir.
C
Yalnızca doğruluk değil, iyilik ve erdemin ne olduğu da bireyden bireye ve toplumdan topluma değişen göreli bir karakter taşır.
D
Farklı görüş ve değerler üzerinden gerçekleştirilebilecek tümel uzlaşımsal değerler ahlakın temelini oluşturmaktadır.
E
Ahlaklı ve erdemli bir hayatı yalnızca özgür yurttaşlar değil, kadınlar ve köleler dâhil tüm insanlar yaşayabilir.
Soru 7

Ahlak felsefesi, felsefenin diğer disiplinleriyle yoğun ve derin bir ilişki içindedir. Bunun nedeni öncelikle felsefi düşünüşün kendine özgü düşünüş yöntemi ve sistematiği içinde bir bütünlük oluşturmasıdır. Felsefenin her bir disiplini, felsefi bütünlüğün bir dalı ve unsuru olarak var olabilir ve anlaşılabilir. Varlık felsefesi (ontoloji) insanın varlık evreninde nasıl bir yeri olduğunu ele aldığı için, ahlak felsefesiyle derin ve yoğun bir ilişki içindedir. Bunun nedeni ise ahlakın tümüyle bilinçli ve akılsal bir varlık olarak insan iradesi ve davranışlarıyla ilgili olmasıdır. Bilgi felsefesi (epistemoloji) ise bilginin ne’liği, sınırları ve kapsamıyla ilgilenen felsefe disiplini olarak ahlak felsefesini doğrudan etkiler. İnsan öncelikle bilen ve bilinçli bir özne olarak, ahlaki değer ve davranışların öznesi olarak ortaya çıkabilir ve kendisini gerçekleştirebilir. Estetik ya da sanat felsefesi ise güzel olanın ve sanatsal yaratımın özüne odaklanan felsefe disiplini olarak ahlak felsefesiyle karşılıklı dinamik bir ilişki içindedir. Sanatçı toplumda bireysel kişiliklerdeki norm ve karakterlerin serimlenmesi yoluyla insanın ahlaki iç görüsünü besler. Aynı şekilde herhangi bir sanatçının ve dolayısıyla sanatsal yaratımın ahlaki ilke ve normlardan bağımsız ve yalıtık var olması düşünülemez.

Bu parçadan yola çıkılarak;

I. Felsefenin alt disiplinleri birbirilerinden kopuk olarak ele alınarak anlaşılamaz.
II. Sanat toplumdan yalıtılmış bir etkinlik olmadığından sanatçı da eserinde toplumun ahlaki değerlerinden bağımsız olarak yaratmada bulunmaz.
III. İnsanın evrendeki yerini de sorgulayan bilgi felsefesi, ahlak felsefesi ile doğrudan ilişkilidir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A
Yalnız II
B
Yalnız III
C
I ve II
D
I ve III
E
I, II ve III
Soru 8

Felsefenin çeşitli disiplinleri arasındaki ilişki anlaşılmadan ele alınan herhangi bir disiplinin konusu ve içeriği tam olarak anlaşılamaz:

blank

Buna göre aşağıdakilerden hangisi iki disiplinin kesiştiği alanda yer almaz?

A
Toplumsal iyilik ve mutluluğun siyasal ve kurumsal gerekleri üzerine çalışmalar yapması
B
Bireyin değerlerini toplumunkilerden, toplumunkileri ise iktidardan ayrı düşünmemesi
C
İnsanlar arası ilişkilerin nasıl düzenlenmesi gerektiğini ele alması
D
İnsan için nasıl bir yönetim şeklinin iyi ya da kötü olduğunu tartışması
E
İktidarın kaynağını ve el değiştiriliş biçimlerini araştırması
Soru 9

Kant’a göre insanı harekete geçiren ya da harekete geçirmeyi hedefleyen buyruklar (emirler) iki türlüdür: koşullu (hipotetik) ve koşulsuz (kategorik) buyruklar. Koşullu buyruklar belli bir koşulla dolayımlı buyruklardır. Örneğin “Eğer Ankara’ya gitmek istiyorsan, sağ taraftaki yola girmelisin.” ya da “Eğer zengin olmak istiyorsan, çok çalışmalısın.” gibi buyruklar belli bir istek ve hedefle izlenmesi gereken buyruklardır. Eğer ne Ankara’ya gitmek ne de zengin olmak istemiyorsanız, bu buyrukları izlemeniz gerekmeyecektir. Buna karşın Kant’a göre örneğin “Doğruyu söyle.” ya da “Hırsızlık yapma.” gibi buyruklar herhangi bir koşula bağlı olmayan ahlaki buyruklardır. Bu ahlaki buyrukların koşulsuz şartsız izlenmesi istenir.

Buna göre aşağıdakilerden hangisi koşulsuz buyruğa örnek olamaz?

A
Yardıma ihtiyacı olanlara yardım et.
B
Kötü söz söyleme.
C
Hiç kimseyi araçsallaştırma.
D
Mutlu olmak için mutlu et.
E
Tüm insanları amaç olarak gör.
Soru 10

İngiliz empirizminin en önemli temsilcisi olan Hume için, algı içeriklerinin ve duyu izlenimlerinin dolaysız varoluşunu aşan bir töz düşüncesi felsefi olarak temellendirilemez. Öznel ya da nesnel töz düşünceleri hem epistemolojik hem de etik olarak bir yana bırakılmalıdır. Hem epistemolojik hem de etik alanda deneye önsel olabilecek hiçbir zorunlu, evrensel düşünce ve ilkeden söz edilemez. Tüm bilgi ve değerlerimizin kaynağı bazı zihinsel çağrışım, duygulanım ve toplumsal uzlaşmalardır.

Bu parçadan hareketle empirizmin ahlak görüşünü karşılayan ifade aşağıdakilerden hangisidir?

A
Ahlaki ilke ve değerlerin kişilerin davranışlarına yansımaları değişse de bazı değerler evrenseldir.
B
Bir ilke ahlaki bakımdan toplumun geneline fayda sağlıyorsa iyi ve yararlıdır.
C
Ahlaki ve tüm diğer ilke ve değerler, aşkın ve a priori bir kaynağa dayanılarak haklı ve meşru kılınamaz.
D
Toplumsal uzlaşıma dayalı değerler, bir dünya vatandaşlığı anlayışını geliştiremez.
E
Kişilerin deneyim ve duygulanımları kişiden kişiye değişse de hüzün ve mutluluk evrensel insan durumlarıdır.
Üyelerimiz test çözdükçe puan kazanmakta ve kazandığı puanlarla ücretsiz kitaplar alabilmektedir. Şu an üye girişi yapmadığınız için puan kazanamayacaksınız.
SINAVI BİTİR
Toplam 10 Soru.
Liste
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
12345
678910
Son
Geri dön



Bildir

Test İstatistikleri (Ortalama)

Başarı Tablosu

İsim Soyisim Doğru Yanlış Süre
Takip Et
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör