10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tarama Testi

Çık
%%PERCENTAGE%%
Doğru Sayısı: %%SCORE%%
Yanlış Sayısı: %%WRONG_ANSWERS%%
Boş Sayısı: %%BOS%%

Soru 1

Keşişin evinden kaldıkları hana döndüklerinde sabaha yakındı. Kerem’e uyku haramdı. Başını yastığa koyar koymaz kendinden geçen Sofu bile uyuyamadı. İkisi de sabaha kadar yatakta döndü durdu. Er sabahta kalktılar. Fırından ekmek aldılar, yaşlı bir kadından peynir istediler, testilerine su doldurdular, keşişin ardından onlar da Erzurum’a doğru at sürdüler. Günler geceler yol aldıktan sonra uzaktan Ağrı Dağı’nı gördüler. Ağrı Dağı sanki anaç bir tavuk, öbür yerler onun ayaklarının altında dolaşan civcivlerdi. Dağın tepesi puslu değildi o gün. Karların üzerinde ak bir aydınlık... Dağ, çocukluğundan beri Kerem’de yalnızlığı çağrıştırırdı. Doruklar hep ulaşılmazdı. Ama herkeste doruklara çıkma umudu vardı. Oysa çıkılması ne kadar zorsa, inilmesi de zordu. Uzaktan ak bir aydınlık gibi görünen Ağrı Dağı’nın doruklarında kim bilir neler oluyordu? Dağ, uzaktan sessiz görünürdü; doruklarına varıldığında kar, boran, kamçı şaklaması gibi ses veren uğultulu rüzgârlar... Çok geçmedi, Ağrı Dağı’nın başını duman bürüdü. Dağ, tıpkı kendisi gibi, derdini içine gömen sessiz bir ozana benzedi.

Bir halk hikâyesinden alınan bu parça ile ilgili,

I. Öyküleyici anlatım ve ilahi bakış açısına yer verilmiştir.
II. “Han” mekânı, olayın modern zamandan uzak bir dönemde yaşandığını göstermektedir.
III. Olayın geçtiği zaman, belirgin bir biçimde sınırlandırılmıştır.
IV. “Dağ” mekânı ile olayın kahramanının karakteri arasında bir ilişki kurulmuştur.

yargılarından hangileri yanlıştır?

A
Yalnız I.
B
Yalnız II.
C
Yalnız III.
D
I ve II.
E
III ve IV.
Soru 2

Meğer bir gün Deli Dumrul’un köprüsünün yanında bir bölük oba konmuştu. O obada bir iyi güzel yiğit hasta düşmüştü. Allah’ın emriyle o yiğit öldü. Kimi oğul diye, kimi kardeş diye ağladı. O yiğit üzerine dehşetli kara feryat koptu. Ansızın
Deli Dumrul dörtnala yetişti. Der:
“Ne ağlıyorsunuz, benim köprümün yanında bu gürültü nedir, niye feryat ediyorsunuz?” dedi.
Dediler:
“Hanım, bir güzel yiğidimiz öldü, ona ağlıyoruz.” Deli Dumrul der:
“Bre yiğidinizi kim öldürdü?” Dediler:
“Vallahi bey yiğit, Allah Teâla’dan buyruk oldu, al kanatlı Azrail o yiğidin canını aldı.”
Deli Dumrul:
“Bre Azrail dediğiniz ne kişidir ki adamın canını alıyor, yâ kadir Allah, birliğin varlığın hakkı için Azrail’i benim gözüme
göster, savaşayım, çekişeyim, mücadele edeyim, güzel yiğidin canını kurtarayım, bir daha güzel yiğidin canını almasın.” dedi. Çekildi döndü, Deli Dumrul evine geldi.

Bu parçadan yola çıkılarak Dede Korkut Hikâyeleri ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A
Diyalog tekniğiyle olaya hareketlilik kazandırılmıştır.
B
Atlı göçebe kültürünün etkisi devam etmektedir.
C
Olağanüstü olay ve varlıklara yer verilmiştir.
D
Oğuzların Müslüman olmayan komşularıyla savaşları anlatılmaktadır.
E
Olay çevresinde gelişen bir edebî metindir.
Soru 3

I. Buraya gelmeden evlerinin yakınındaki kütüphaneye uğramıştı.
II. Öbürü önce hiçbir şey anlamadı, yaptığı işe devam etti.
III. Daha önce de buraya gelmiş ve ona uğrayıp gitmişti.
IV. Ömrüm bu evi temizlemekle geçecek, bunu biliyorum.
V. Şiirimizin evrelerini izleyen bir okur kuşkusuz bu sonuca varır.

Numaralanmış cümlelerdeki fiilimsi türleri eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?

A
I.
B
II.
C
III.
D
IV.
E
V.
Soru 4

Kamber artık Arzu’nun sevdasından dağlarda, köylerde gezer olur, gözü başka kimseleri görmez. Bir gün Arzu’nun ninesi bunların sevdasına engel olamayacağını anlayınca Arzu’ya der ki: “Arzu kızım, bugün Kamber’i yemeğe çağır ona bir yemek yedirelim ve sizin işinizi konuşalım.” Aslında fikri Kamber’i zehirlemekmiş.Arzu sevinçle Kamber’e koşar ve der ki: “Kamber ağam, ninem seni bu akşam yemeğe çağırdı, nihayet gönlü seni sevdi.” Eve gelir, nine çeşitli yemekler hazırlar. Köyde bir tanıdıklarının çırağı olan Arap, Arzu’nun evine girer. Arzu bu Arap ile ninenin konuşmalarını duvarın ardından dinler. Arap çok şiddetli bir zehir getirmiştir. Yemeklere bu zehir atılacak ve o gece Kamber zehirlenip öldürülecektir. Nine Arap’ı da kandırır, “Arzu’yu bu Kamber’den kurtaralım, sana vereyim” der. Akşam Kamber sevinçle Arzu’nun evine gelir ve bakar ki yemekler sofraya konmuş, envai çeşit hepsi birbirinden güzel ama Arzu bir kenarda surat asmış duruyor.

Kamber aşk dili ile Arzu’ya bir beyit atar:

Arzum yasa batmışsın
Kaşını gözünü çatmışsın
Sofraya teklif olmuyor Arzum
Sen sofraya yan bakmışsın.

Bu parçadan halk hikâyelerinin aşağıdaki özelliklerinden hangisi çıkarılamaz?

A
Aşk, kahramanlık gibi konular işlenir.
B
Nazım nesir karışıktır.
C
Kalıplaşmış ifadelere yer verilir.
D
Kahramanlar genellikle engellerle karşılaşırlar.
E
Anlatmaya bağlı edebî metinlerdir.
Soru 5

İstasyonda genç bir hamal, eşyanı alacak; sana birkaç defa, sesi işitmek için bir sözü tekrarlatacak.

Bu cümledeki fiilimsi türünün benzeri aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?

A
Onun buraya gelişi herkesi şüphesiz heyecanlandırdı.
B
Tüm bunlar ona yaptığı projenin doğruluğunu gösterdi.
C
Sözlerine başlamadan önce salonu kısık gözlerle süzdü.
D
Selim Efendi, her şeyi düşünerek ve planlayarak yapar.
E
Bankta tek başına oturan ihtiyara doğru yürüdü.
Soru 6

Hazreti Ali, bunları söyledikten sonra az önce yere diktiği sancağı eline alarak Düldül’ü hendeğe doğru sürdü. At, bu geniş hendeği hiç zorluk çekmeden atlayarak bir sıçrayışta karşı tarafa geçivermişti. Ondan, böyle bir hareket beklemeyen Hayber savaşçıları, hemen saldırıya geçtiler. Ali’nin üzerine oklar, taşlar, tutuşturulmuş yağlı bez parçaları fırlatmaya başladılar. Fakat çok yetenekli bir savaş atı olan Düldül, kahraman sahibini bu tehlikeli silahlara hedef olmaktan kurtararak yoluna devam ediyordu. Yahudilerin korkusu ve telaşı iyice artmıştı.

Bu metnin anlatıcısı ve bakış açısıyla ilgili

I. İlahi bakış açısı tercih edilerek detaylı bir anlatım olanağı elde edilmiştir.
II. Üçüncü kişiye dayalı anlatımla metne tarafsızlık kazandırılmıştır.
III. Bakış açısıyla okur, olay örgüsüne tamamen dâhil edilmiştir.

yargılarından hangileri doğrudur?

A
Yalnız I.
B
Yalnız II.
C
Yalnız III.
D
I ve II.
E
I, II ve III.
Soru 7

Mustafa dışarı sır sızdırmıyordu ama üzüntüden de eriyordu. Koca öküzün önüne ambarı dökseler tüketecekti, iştihasında kusur yoktu, o çalışmak istemiyordu, buna azmetmişti. “Ambarımı kül edecek, nasıl deflesek be?” diye Mustafa ara sıra, ahıra uğradıkça, yarı karanlık içinde, gözleri şimşek çakarak haykırıyordu. Aç bırakmak da işine gelmiyordu. Hayvan büsbütün zayıf düşecek, büsbütün ahıra bağlanacaktı.

Bu metin aşağıdaki edebî dönemlerin hangisine aittir?

A
Sözlü Dönem
B
Servetifünun Dönemi
C
Yazılı Dönem
D
İslami Dönem
E
Millî Edebiyat Dönemi
Soru 8

Bu görsel, tema bakımından aşağıdaki şiirlerden hangisi ile ilişkilendirilebilir?

A
Keldi esin esneyü Kadka tükel osnayu Kirdi bodun kasnayu Kara bulıt kükreşür
B
Zühre yazdı gözyaşıyla nameyi Hak kaldırsın ara yerde uğruyu Kıyamette ya o beni ben onu Söylen Han Tahir’e helal eylesin.
C
Mecaz boldı dostluk hakikat kanı Minger dosta biri bulunmaz köni Öküşrek kişining içi gadr erür
D
İnsân-ı kâmil ki dirler Mustafa’dur Murtazâ’dur. Dahi kim vardur cihânda Ben gayrı insân bilmezem.
E
Estergon Kal’ası su başı durak Kemirir içimi bir sinsi firak Gönül yâr peşinde yâr ondan ırak Akma Tuna akma ben bir dertliyim Yâr peşinde koşar kara bahtlıyım.
Soru 9

Ahmet Mithat Efendi’nin - - - - adlı eserini hikâye türünün hazırlayıcısı olarak kabul edebiliriz. Modern Türk hikâyesi ise - - - - adlı eser ile başlar. Kitap bir mukaddime ile altı hikâye, bir mensure ve bir tercümeden oluşur. - - - - yazdığı hikâyeler kadar seçtiği isimle de farklılığı ortaya koyar. İlk örnek olma özelliği kazanan bu hikâyelerde, kendi kaygıları, kendi özlemleri, kendi problemleri içinde yaşayan küçük insanları, başkalarınca küçük ama kendilerince büyük dünyalarında yakalamayı başarmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?

A
Taaşşuk-ı Talat ve Fıtnat, Yüksek Ökçeler, Ömer Seyfettin
B
Letâif-i Rivâyât, Küçük Şeyler, Samipaşazâde Sezai
C
Felâtun Bey ile Râkım Efendi, Sergüzeşt, Şemsettin Sami
D
Karabibik, Araba Sevdası, Recaizâde Mahmut Ekrem
E
İntibah, Rumûzu’l-Edep, Halit Ziya Uşaklıgil
Soru 10

Şimdi rekorunu düşünüyordu. son hız! Bir martı saatte iki yüz on dört mil hız yapıyordu. Bu, martı sürüsünün şey değildi, bu bir atılımdı. Tek başına çalışmalar yaptığı alana geri dönerek sekiz yüz fit yükseklikten dalış yaparken yüksek hızda nasıl

de öğrenmeye koyuldu.

Bu parçadaki numaralanmış sıfat-fillerin hangisi adlaşmıştır?

A
I.
B
II.
C
III.
D
IV.
E
V.
Üyelerimiz test çözdükçe puan kazanmakta ve kazandığı puanlarla ücretsiz kitaplar alabilmektedir. Şu an üye girişi yapmadığınız için puan kazanamayacaksınız.
SINAVI BİTİR
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
12345
678910
Son
Geri dön



10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tarama Testi PDF Test

10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Tarama Testi konusuyla ilgili sorular bulunmaktadır. Testler; kazanım odaklı güncel sorulardan oluşmaktadır.

Test İstatistikleri (Ortalama)

Doğru 6.50
Yanlış 3.00
Net 5.50
Çözülme Sayısı 6

Başarı Tablosu

İsim Soyisim Doğru Yanlış Süre
yiğit aydoğan 10 0 303 saniye