11. Sınıf Felsefe Tarama Testi Test 3

%%PERCENTAGE%%
Doğru Sayısı: %%SCORE%%
Yanlış Sayısı: %%WRONG_ANSWERS%%
Boş Sayısı: %%BOS%%

Soru 1

“Bu at” ile “at” aynı şey midir? Çınar ağacı, ağaç mıdır? Platon ile “insan tümeli” ayrı varlıklar mıdır? At, ağaç ve insan tümeli ile “bu at”, “çınar ağacı” ve “Platon tikeli” arasında nasıl bir ilişki vardır? Platon bu sorulara idea projesi ile cevap vermektedir. Tümeller idealardır; tikellerden ayrı ve onlara bağlı olmayan bağımsız bir varlığı vardır. İdealar âlemi, mükemmel bir âlem olarak tümelleri misafir eder. Aristoteles ise madde-form projesi ile ideaların varlığını kabul eder ve bu ideaların tümeller olarak nesnelerin içinde misafir olduğunu söyler. Tikellerden ayrı olarak tümeller âlemi olamaz. Bu tartışma Orta Çağ felsefesinde tekrar karşımıza çıkar. Anselmus, tümel kavramların varlığını kabul eder ve bu tümellere Platon’dan farklı olarak idealar âleminde değil Tanrı’nın zihninde bir yer bulur. Aquinalı Thomas, Aristoteles gibi tümel kavramları nesnelerden ayrı düşünmez. Ockhamlı William ise tümeller hakkında şüpheci bir tutum sergiler.

Bu parçadan tümeller hakkında aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

A
Tümeller genel olan, tikeller ise özel olan kavramlardır.
B
Tümeller İlk Çağ felsefesinde varlık felsefesinin konusu olmuştur.
C
Tümeller Orta Çağ’da din felsefesi içinde tartışılmıştır.
D
Tümeller tartışması ilk defa Orta Çağ’da yapılmıştır.
E
Tümeller hakkında farklı görüşler ortaya atılmıştır.
Soru 2

Anselmus, tümeller tartışmasında tümellerin varlığını kabul eder. En önemli tümellerden biri Tanrı’dır. Tanrı kavramı insan zihninde bulunmaktadır. Olmayan bir şeyin adı konulamaz ve tümeli de olmaz. O hâlde Tanrı kavramı, herkesin zihninde zorunlu olarak bulunduğuna göre Tanrı’nın olmaması çelişkili olur. Bu düşünür, Tanrı kavramından hareket ederek ve mantıksal olarak onun varlığını kanıtlamaya çalışmıştır.

Tanrı’nın varlığına ilişkin bu kanıt aşağıdakilerden hangisine dayanmaktadır?

A
Tümellerin nesne olarak kabul edilmesine
B
Tümellerin tek başına var olmasına
C
Kavramların tikel kabul edilmesine
D
Tanrı’nın her şeyi bildiğine
E
Tümellerin deneyim sonucu oluştuğuna
Soru 3

Bir matematikçi, astronom ve filozof olan MÖ 4-5 yüzyılda yaşadığı bilinen Hypatia, dönemin ünlü matematikçisi Theon’un kızıydı. İskenderiye Kütüphanesi’nde felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler veren Hypatia, İskenderiyeli sıradan kadınların evlerinin dışında nadiren göründükleri bir zamanda sıklıkla şehir merkezinde halk eğitimleri veriyordu. Erkek meslektaşları tarafından giyilen sıkıca dokunmuş beyaz cüppesinin içinde büyük bir etkileyicilikle matematik, astronomi, tarih ya da Platon’la Aristoteles’in felsefeleri üzerine konuşuyordu. Konuşmasını duymak için toplanan halk, entelektüel bilgisinin genişliği, sözcüklerindeki tutku ve güzelliğinin boyutu karşısında büyüleniyordu. Hypatia, İskenderiye’ye Hristiyanlığın hâkim olduğu son yıllarında Piskopos Cyril, Hypatia’yı hedef göstererek İncil’den yaptığı alıntılar ile halkı kışkırtmış ve Hypatia, halk tarafından “dinsiz” ve “şeytan” olarak nitelendirilmiştir. Kısa bir süre içerisinde de Kıptî bir Hristiyan çetesi tarafından taşlanarak öldürülmüştür.

Bu parçadan hareketle MÖ 4. yüzyıldaki felsefi ortam için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A
Bilim, sanat gibi alanlarda önemli gelişmeler yaşanmıştır.
B
Özgür düşünce ortamı her türlü entelektüel faaliyetin gerçekleşmesine zemin hazırlamıştır.
C
Bilime bakış açısı oldukça olumsuzdur.
D
İnanç temelli görüşlere itibar edilmemiştir.
E
Sanata ve farklı fikirlere saygı duyulmuştur.
Soru 4

Patristik dönem ve Skolastik dönem olarak ayırabileceğimiz Hristiyan felsefesinde dini inanç ve felsefi düşüncenin kaynaşması yaşanmış ve felsefenin tüm alanlarında din etkili olmaya başlamıştır. Bu etkinin olumsuz yansımaları da olmuştur. Felsefeye karşı alınan bu tutumdan dolayı, felsefenin yanında bilim de dışlanmıştır. Felsefe ve bilim merkezleri bir bir kapatılmıştır. Örneğin 5. yüzyılda İskenderiye Kütüphanesi bilimsel ve felsefi çalışmaların Hristiyan düşüncesine zarar verdiği gerekçesiyle kapatılan merkezler arasında yer almaktadır.

Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi Hristiyan felsefesinin genel özelliklerinden biri olarak gösterilemez?

A
İnanç merkezli görüşler ortaya çıkmıştır.
B
İnancın akılla temellendirilmesi yapılmaya çalışılmıştır.
C
Akıl ve inanç tartışmaları ön plana çıkmıştır.
D
Felsefenin konusu dine yaklaşmıştır.
E
Özgür düşünce ön planda olmuştur.
Soru 5

İnsanın temel hedeflerinin başında varlığını anlamlandırmak gelir. İlkel dönemden itibaren karşımıza çıkan mitler, efsaneler, felsefi görüşler ve dinler insanın anlam arama ve hakikate ulaşma çabasının bir sonucudur. İslam felsefesindeki genel görüşe göre, insanın varlığı anlamlandırma çabası iki şekilde olur. Hakikate ulaşan iki ana yol, vahiy ve akıldır. Nasıl olur da tarihin bazı dönemlerinde hakikate götüren akıl ve vahiy karşı karşıya gelir. Örnek verecek olursak; Skolastik dönemde din aklı geri plana iterek tek hakikat olduğunu savunur. Modern felsefe döneminde ise akıl ön plana çıkarılarak din büyük oranda reddedilir.

Bu parçadan hareketle;

I. Gerçeğe ulaşmanın birden farklı yolu vardır.
II. İnsan evrendeki varlığını sorgulamıştır.
III. Düşünce tarihinde uzlaşılar olduğu gibi karşıtlıklar da söz konusu olmuştur.
IV. İnsan varlığını anlamlandırmada aklı her zaman ön planda tutmuştur.
V. Düşünce tarihinde yeni düşünceler önceki düşüncelerin devamı niteliğindedir.

yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

A
Yalnız III.
B
I ve III.
C
I, II ve III.
D
I, II ve V.
E
I, IV ve V.
Soru 6

Batı Roma’nın çöküşüyle birlikte ortaya çıkan kaotik durum kültürel ve düşünsel gelişmelerin de kesintiye uğramasına yol açmıştır. Antik Çağ’dan beri süregelen düşünsel gelişmelerden belirgin bir uzaklaşmanın yaşandığı ve bu birikimin büyük oranda reddedildiği bir dönemdir. Bir yanda felsefe din içerisinde kaybolmuş gibi görünürken, bu kayboluş aynı zamanda felsefenin din içinde saklanmasını beraberinde getirmiştir. Dinsel düşünce kendisini temellendirmek ve dinî amaçlara hizmet etmek için kullanılsa bile, belirli bir oranda Antik Çağ’da şekillenen felsefi düşüncenin korunmasını sağlamıştır.

Buna göre Orta Çağ düşüncesi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

A
Dinsel öğretilerin pekiştirilmesi amacıyla felsefeye başvurulmuştur.
B
İlk Çağ felsefesinin devamı niteliğinde bir anlayış egemendir.
C
Dinî düşüncenin baskın yapısı felsefi anlayışı ortadan kaldırmıştır.
D
Antik Yunan felsefesinin yeniden yorumlanması üzerine kurulmuştur.
E
Felsefe yönünü doğa ve varlığa yöneltmiştir.
Soru 7

İbn Rüşd’e göre filozoflar dinleri; insanları, bütün insanların ortaklaşa olarak izleyebilecekleri yollardan bilgeliğe (hikmet) yönlendirdikleri için zorunlu görürler. Felsefe, mutluluğun yolunu kimi insanlara ussal olarak göstermektedir. Felsefenin işi, şeylerde bulunan incelikleri (hikmet) öğretmektir. Din ise tüm insanlığı bilgilendirme amacıyla gönderilmiştir. Bununla birlikte hiçbir din yoktur ki bilge kişilere özgü konularda birtakım uyarılarda bulunmuş olmasın ve aynı zamanda sıradan insanlarla da ilgilenmiş olmasın.

Bu parçada felsefe-inanç ilişkisi ile ilgili olarak asıl vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A
Felsefe mutluluğa ulaşmanın yolu olarak tüm insanlara aklın yolunu izlemeyi önerir.
B
Bir hakikat arayışı olarak inancın yetersiz kaldığı yerde aklı kullanmak gerekir.
C
Hakikatin bilgisine hem akılsal olan hem de inançsal olan ulaştırır.
D
Din ancak akıl ilkeleri ile temellendirildiğinde hakikate ulaştırır.
E
Hakikatin bilgisine Tanrı’nın yol göstericiliğinde ulaşılabilir.
Soru 8

Ey insan, sen görünüşte maddi varlığınla “küçük bir âlem”sin. Fakat manen, gerçek varlığınla “büyük bir âlem”sin. Görünüşte bir ağacın dalı, meyvenin aslı, temelidir. Çünkü yemiş dalda bulunur. Fakat hakikatte, o dal, o meyve için var olmuştur. Meyve elde etmek için bir meyli ve ümidi olmasaydı bahçıvan hiç ağaç diker miydi? Öyle ise görünüşte meyve, ağaçtan meydana geliyor da, hakikatte o ağaç meyve çekirdeğinden doğmuştur.

“Mevlana”

Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

 

A
İnsanın ölümlülüğü, dünyanın sonluluğu
B
İnsanın özünün, varlığının Tanrı’dan geldiği
C
Her varlığın var oluşunun bir amacı olduğu
D
Her varlığın var olmak için bir nedene ihtiyaç duyduğu
E
İnsanın kendi değerinin farkına varmasının gerekliliği
Soru 9

...

Bu hastalık amansız bir hâle geldi ve yaklaşık olarak iki ay sürdü. Bu iki aylık süre içinde ben fiilen “safsatacı” (her şeyden şüphe eden) bir hâl üzereydim. Ancak içinde bulunduğum bu durumu kimseye söylemiyor, sözlü olarak ifade etmiyordum.

Nihayet Cenabıhak beni bu amansız hastalıktan kurtardı. Vicdanım tekrar eski sağlıklı hâline kavuştu. Artık vicdanım zorunlu akli bilgileri makbul ve geçerli görmeye, onlara güvenmeye ve doğruluklarını kabul etmeye başladı.

Bu bunalımdan peş peşe deliller getirmek veya güzel sözleri ardı ardına sıralamak yoluyla kurtulmuş değildim. Bu hastalıktan sadece Cenabıhakk’ın gönlüme akıtmış olduğu bir nur sayesinde kurtulabilmiştim.

Hakikati keşif, işte bu nurdan beklenmelidir.

İmam Gazâlî, el-Münkız Mine’d-Dalâl (Hakikate Giden Yol)

Buna göre Gazali’yi her türlü şüpheden kurtaran aşağıdakilerden hangisidir?

A
Eleştiri
B
Sezgi
C
Akıl
D
Tecrübe
E
Zaman
Soru 10

MS 2. yüzyıl - MS 15. yüzyıl felsefesinde filozofların üzerinde durduğu konulardan yola çıkarak bazı kavramlar sıralanmıştır:

“Tanrı, inanç, akıl, vahiy, zorunlu varlık, mümkün varlık, irade, kötülük, evren”

Bu kavramlar Orta Çağ felsefe tartışmaları açısından değerlendirildiğinde aşağıdaki kavram çiftlerinden hangisi ilişkilendirilemez?

A
İnanç – akıl
B
Tanrı – evren
C
Zorunlu varlık – mümkün varlık
D
Kötülük – irade
E
Vahiy – mümkün varlık
Üyelerimiz test çözdükçe puan kazanmakta ve kazandığı puanlarla ücretsiz kitaplar alabilmektedir. Şu an üye girişi yapmadığınız için puan kazanamayacaksınız.
SINAVI BİTİR
Toplam 10 Soru.
Liste
Geri dön
Tamamlananlar işaretlendi.
12345
678910
Son
Geri dön



Bildir

Test İstatistikleri (Ortalama)

Başarı Tablosu

İsim Soyisim Doğru Yanlış Süre
Takip Et
Bildir
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör