Soru 1 |
Dış dünya ile sanat eseri arasında yakınlık arayanların, biyografi ile sanat eserini açıklamaya çalışanların en büyük hatası; sanat eserini, dışı aksettiren bir ayna olarak görmeleridir. Oysaki sanat eseri her zaman belirli bir düzeni değiştirmek, yeni bir anlayış, yeni bir dünya getirmekle ödevlidir. Onun için de dış dünyadan hareket ederek sanat eseri üzerinde yargı yürütmek biyografiden işe girişerek eseri anlatmaya çalışmak, hep aksi bir sonuç vermiş ve sanat eseri, bir insanın hayatını anlamaya yarayan basit bir araç mertebesine düşmüştür.
Bu parçada yararlanılan anlatım tekniği aşağıdakilerden hangisidir?
Açıklama | |
Tartışma | |
Öyküleme | |
Betimleme |
Soru 2 |
Yüzlerce araştırma, “dokunulma”nın sadece gelişim için değil, yaşamak için önemli olduğunu gösteriyor. Laboratuvar çalışmalarında, düzenli olarak okşanan hayvanların beyinlerinin daha büyük, kemik ve kaslarının daha sağlam, bağışıklık sistemlerinin daha güçlü olduğu görülüyor. Yetişkin olduklarında da dokunulmayan yavrulara göre daha sağlıklı kaldıkları ve daha az hastalandıkları gözleniyor. Eh aynı sonuçlar, insan yavruları için de geçerli. Dokunulan çocuk, dokunmayı ve sarılmayı öğrenir. Kendisini ve çevresini dokunarak keşfeder.
Yazar bu metnin anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?
Bir konuda bilgi vermeye | |
Anlatılanları okuyucunun gözünde canlandırmaya | |
Okuru olay içinde yaşatmaya | |
Okurun düşüncesini değiştirmeye |
Soru 3 |
Feride nereye gideceğini düşünürken onu çok seven sütannesi aklına gelir ve oraya gider. Sütannesi onu görünce çok sevinmiştir. Feride, bir süre sütannesinin evinde kalır. Bu arada bir iş için oraya buraya başvurur çünkü sütannesini daha fazla rahatsız edemeyeceğini ve yanındaki paranın da ona çok fazla yetmeyeceğini bilmektedir. Başvurularının sonunda Anadolu’da bir ilkokul öğretmenliği elde eder. Şimdi o hayat dolu, hiçbir şeyi umursamayan genç kız artık bir öğretmen olmuştur.
Betimleme | |
Öyküleme | |
Açıklama | |
Tartışma |
Soru 4 |
Eskiden her şey sadeyken süslü defterler ve hazır çiçekli kenarlar yokken defterlerimizi kendimiz süslerdik. Geçen gün önceden yapılmış, harika defter kenarı süsleri buldum. İlkokul arkadaşım Nuran, yıl başlamadan önce defter kenarlarını süsler; bütün yıl çiçek gibi defterler ile dolaşırdı. Hiç kimse defterini onun kadar güzel süsleyemezdi. Biz de bu konuda ondan destek isterdik. Sağ olsun o da bizi hiç kırmaz, defterimizin kenarlarına güzel süsler yapardı. İşte bulduğum bu defterin kenar süslerini de Nuran yapmıştı.
Betimleme | |
Öyküleme | |
Açıklama | |
Tartışma |
Soru 5 |
“Gece Bekçileri” tablosunun önündeyim. Gördüğüm tek kadın figürü, parlak sarı renkli elbisesiyle silahşorun arkasındaki küçük kız. Resimde bolca sembol kullanılmış. Kızın belindeki kemerde bu askeri birliğin sembolü olan, büyük pençeli bir ölü tavuk ve yine birliğin sembolü olan bir tabanca asılı. Kızın elindeki gümüşten kadeh de yine birliğin sembollerinden biri. Yüzbaşının asası, tüfek, sancak ve mızrağın sola; teğmenin asası, tüfek ve bir başka mızrağın sağa eğik duruşlarındaki paralellik resimde ilginç bir düzen yaratıyor.
Bu parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi ağır basmaktadır?
Betimleyici | |
Öyküleyici | |
Açıklayıcı | |
Tartışmacı |
Soru 6 |
Narın insan sağlığına olan faydaları saymakla bitmez. Çekirdeklerinden, tanesine, kabuğundan suyuna kadar birçok hastalığa deva olan nar, aynı zamanda vücudu hastalıklara karşı da bir kalkan gibi korumaktadır. Nar, bol miktarda C vitamini, demir, potasyum içerir ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir. Ayrıca kolesterol ve şekeri dengeleyen nar, kanser hücrelerinin gelişmesine engel olurken kalp sağlığının korunmasına da yardımcı olur. Yaklaşık bir su bardağı nar suyu, günlük ihtiyacımız olan C vitamininin % 25’ini karşılar.
Bu parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır?
Betimleyici | |
Öyküleyici | |
Açıklayıcı | |
Tartışmacı |
Soru 7 |
Birçok evde “Yemek aralarındaki beş on dakikadan başka boş zamanımız yok ki!” veya “Bir işe başlamak için hiç vakit bulamıyorum ki!” sözü her zaman işitilir. Pek çok şeyde de bu bahanelerin arkasına sığınılır. Halbuki bizim israf ettiğimiz bu anlar, talihsiz doğmuş birçok kişinin başarılarını temin etmiştir. Marion, çocuklarının uyuduğu saatler içinde çalışabildiği dakikalarda romanlarını ve değerli makalelerini yazarak harikalar çıkarmış, birçok eser vermiş olmasına rağmen hayatı hemen hemen çocuklarıyla uğraşmakla geçmiştir. Longfel low, “Cehennem” isimli büyük kitabını, kahvesinin pişirilmesi ve sofranın kurulmasını bekle diği on beşer dakikalık zamanlarda tercüme etmiş ve kitabı bitirmek için senelerce sabırla çalışmıştır.
Bu paragrafın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Açıklama | |
Betimleme | |
Tartışma | |
Öyküleme |
Soru 8 |
Kimse sormadan kendi değerlerini ortaya koymak bir övünmeymiş. Bazıları diyor ki: “Kendini kuru sözle değil, işle ve eserle anlat.” Yaptığımız işler kendimizden çok rastlantıların eseridir. Bu işler kendi özlerini belli ederler; beni ise ancak şöyle böyle, belli belirsiz, parça parça gösterebilirler. Oysa ben kendimi olduğum gibi gösteriyorum. Öyle bir beden yapısı koyuyorum ki ortaya bir bakışta damarları, kasları, her şeyi yerli yerinde görüyorsunuz.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
Öyküleme | |
Betimleme | |
Açıklama | |
Tartışma |