…yazarın istediği konuda kesin sonuçlara var­madan kişisel görüş ve düşüncelerini kendi­siyle konuşur gibi anlattığı yazı türüdür. Her­hangi bir konuyu kanıtlama amacı yoktur, inandırıcılığı içtenliğinden kaynaklanır.

Bu parçada “…” ile gösterilen yere aşağıdaki yazı türlerinden hangisi getirilmelidir?

Yazı türleriyle ilgili bilgi veren aşağıdaki seçe­neklerin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır?

Yazar bu kitabında okuyucunun ilgisini çekebi­lecek bir kişinin hayatını anlatmış. Bunu yapar­ken her türlü bilgi ve belgeye de yer vermiş. Hayatı anlatılan kişinin günlük, anı ve mektup­larından ve dostlarının izlenimlerinden de yararlanmış.

Bu parçada sözü edilen kitap hangi yazı türünde kaleme alınmıştır?

Aşağıdaki metinlerden hangisi düşünce ya­zısı olamaz?

Son zamanlarda Türkçe veya Türkçeleşmiş adlar, iş yerlerinde kullanılırken gelenekleşmiş Türk imlası yerine yabancı imlasıyla yazma eği­limi dikkat çekiyor. “Efendy, Eskidji, Neshe, Kitapchi, Yemish, Kebabchi” gibi iş yeri adları, sizce de işgal dönemindeki İstanbul’u anımsatmıyor mu? Böyle bir şey olabilir mi? Bunları hangi düşünce ile yapıyorlar anlamak mümkün değil. Bu, Türkçeyi bir İngiliz gibi, bir Amerikalı gibi yazmaktan başka bir şey değildir. Dilimize saygısızlık olarak adlandırılması gereken bu davranışı yapanlar uyarılmalıdır. Ülkemizin mağazalarının, kuruluşlarının adlarının Türkçe olması ve Türk alfabesiyle yazılması esas olmalı­dır.

Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?

Benim yazdığım tür, insanları bilgilendirmek amaçlıdır. Yaptığım araştırmalar sonucunda ileri sürdüğüm düşünceyi kanıtlamaya çalışı­rım. Yazılarımda, ciddi bir üslup kullanırım, yoğun ve nesnel bir anlatımla okuyucuya ger­çekleri açıklarım.

Yazdığı türü bu şekilde tanımlayan yazarımız hangi türde eser vermektedir?

Aşağıdaki metinlerden hangisi olay yazısın­dan alınmış olamaz?

Bir zamanlar yaşlı bir adamcağızın bir tek oğlu varmış. Bu oğlan yiğit mi yiğitmiş. Gözü hiçbir şeyden yılmazmış. Ava çıkmayı da çok sever­miş. Günlerden bir gün delikanlı ormana avlanmaya gitmiş. Gitmiş ama yaşlı babasının içine bir ateştir düşmüş. Bütün gün “Ya aslanın biri oğlumu parçalarsa?” diye düşünmüş dur­muş.

Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir?

Aşağıda yazı türleri ile ilgili bilgilerden han­gisi yanlıştır?

Çocukluğunu, böyle bir şey olmuşsa, kim bil­mek ve anımsamak istemez? Çocukluk gibi güzel dönem var mıdır bu dünyada? Yani bu dünyayı kendi malın gibi bilmek, onu öyle kul­lanmak, onda evinin bahçesinde dolaşırmış gibi dolaşmak, uyumak, uyanmak, oynamak… Böyle bir dünyanın olmasını kim istemez? Kim böyle bir dünya yok diyebilir? Ama bunu yal­nızca ben mi düşünüyorum? Çocukluğunu yaşamış olanlar da böyle hissediyor mu acaba? Sanırım cevaplarınız bu noktada biraz değişi­yor.

Bu parça aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmış olabilir?

Bazen gitmeseniz de gelmeseniz de o şehirlisi­nizdir. Değil mi ki ilk içtiğiniz su, o şehrin topra­ğına aittir. Dünyada görünüşünüzün, büyüme­nizin ilk besini o sudur. Yüzünüzü okşayan ilk rüzgar oraların bozkırlarından kalkıp oraların havasıyla derinizi yalamıştır. Nefesinizi açmış, içinizi şişirmiştir. O toprağın ürününden elde edilen sebzeyi, o yörenin ateşinde pişirip çor­banızı kaynatmışlardır. O çorbadır biraz da sizin büyümenizi sağlayan. İşte bu yüzden siz oralı, o şehirlisiniz.

Bu parça aşağıdaki yazı türlerinin hangisine ait olabilir?