1. Yağlanmış balıkları una bulayıp fazla unu silkeleyiniz.

2. Karagöz balıklarını iyice yıkadıktan sonra, kağıt peçeteyle kurulayınız.

3. Balıkları kızgın ızgaraya yerleştirip her iki yanını iki buçuk dakika pişirerek ser­vis ediniz.

4. Genişçe bir tabağa dizip iyice yağlayarak üstlerine tuzunu serpiniz.

Numaralanmış cümlelerle bir paragraf oluş­turulduğunda doğru sıralama aşağıdakiler­den hangisi olur?

Avrupa’nın ünlü sanat merkezi kentlerinden birinde gezen çocuk, vitrinde çok hoş bir tablo görür. Tablo belli ki oldukça pahalıdır. Çocuk bu tabloyu bir sonraki sene abisinin doğum gününe almayı ister ve bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile o mağazaya gider. İçeri girer ve tabloyu bir süre yakından izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve “Tüm param bu kadar!” der. Ressam, küçük çocuğun elindeki paranın milyonlardan daha değerli olduğunu düşünür ve resmi satar. Mağazadakiler şaşkın şaşkın sorarlar: “O res­min değeri milyonlar ederdi. Neden bu kadar düşük bir fiyata sattın?” Adam cevap verir: “Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim ancak…”

Bu paragrafın aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanması en uygundur?

Araştırmalara göre, renklerin yansıttığı ışık ve hissettirdiği duyguların kişiler üzerinde olumlu ya da olumsuz etkiler yaratabileceği belirlendi.

(1)Vaktinizin büyük bir kısmını geçirdiğiniz mekanlarda kullanılan bazı renkler, ilham verir­ken bazı renkler tembellik etkisi yaratıyor. (2)Bu bakımdan renkler ve etkilerini bilmek gün­delik bazı problemlerinizin de çözümü olabilir.

(3)Bir yerde kullanılacak dekorun o mekanın kullanılış amacına göre belirlenmesi gerekir. (4)Sinirli veya tembelseniz etrafınızdaki renkleri gözden geçirmenizi tavsiye ederiz.

Numaralanmış cümlelerden hangisi paragra­fın anlam akışını bozmaktadır?

Geleceğe dair planlar yapar; her şey kontro­lümüz altında olsun, bir aksilik olmasın isteriz. Bahçemizde misafir mi ağırlayacağız? Hemen her türlü hava koşulunu düşünmeye koyulur, bir sorun olmasın diye aklımıza gelen tüm olasılıkları değerlendiririz. Ya da çocuğumuzla seyahate çıkacaksak uykusunu alır mı, rahat uyuyamazsa huysuzlanır mı diye kafa patlatırız. Yani zaten kısıtlı ayrıca değerli olan zamanımızı ve enerjimizi, elimizde olmayan her şeyi kont­rol etmeye çalışarak boşuna harcarız.

Bu paragrafın başına aşağıdakilerden hangi­sinin getirilmesi en uygundur?

Aşağıdaki parçalardan hangisi farklı bir kişi ağzından anlatılmıştır?

Ülkenin sultanı, kendisi için tasarlanmış bir yüzük istemektedir. Bu nedenle ülkenin en yet­kin kuyumcuları saraya getirilir ve çalışmalar başlar. Fakat sultan, yapılan yüzüklerden hiçbi­rini beğenmez. Sonunda sultana, zümrütten yapılmış bir yüzük getirilir. Sultan yüzüğün üstündeki yazıyı okur; önce gülüm ser, sonra kahkaha atar. Sultan, aradığı yüzüğü bulmuş­tur. Sultanı güldüren yüzüğün üstündeki yazı şudur: “Bu da geçer!”

Bu parçada aşağıdaki hikaye unsurlarından hangisine yer verilmemiştir?

1. Bir profesör, öğrencilerine bir hastasından söz eder. Hastası konuşamamakta, söylenenleri anlamamakta, tek başına yemek yiyememekte ve başkasının yardımı olmadan hareket ede­memektedir. Profesör bunları anlattıktan sonra “Bu hastaya kim bakmak ister?” diye sorar. Öğrencilerinden yanıt alamayınca cebinden hastasının fotoğrafını çıkarır. Fotoğraf profesö­rün altı aylık olan kızına aittir.

2. Dün geceden beri yağmur yağıyor. Yağmuru çok sevmeme rağmen bu kez içimde tuhaf bir hüzün büyüyor. Kitap okuyamıyorum, başka bir şeyle uğraşmak ise hiç içimden gelmiyor. Hep geçmişi düşünüyorum, şimdi benden çok çok uzakta olan insanları…

Numaralanmış paragraflarda anlatımın ka­çıncı kişi ağzından yapıldığı aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?

1.paragraf / 2.paragraf

Bir gün Nasrettin Hoca’nın arkadaşı gelip birisi­nin kendisini mahkemeye verdiğini, bir buğ­day meselesi hakkında yardımına ihtiyacı oldu­ğunu söyleyip kendisi için yalancı şahitlik yapmasını istemiş. Hoca da bu çok eski arkadaşını kıramamış ve yalancı şahitlik yapmayı kabul etmiş. Fakat Hoca, mahkeme salonunda “buğday” yerine “arpa” diyormuş. Kadı en sonunda sinirlenip “Be adam, dava buğday davası değil mi? Neden sürekli arpa diyorsun şuna?” diye çıkışmış Hoca’ya. Hoca gayet sakin bir şekilde “Efendim, mesele yalan olduktan sonra buğday olsa ne fark eder, arpa olsa ne fark eder.” demiş.

Bu parçada aşağıdaki unsurlardan hangisine yer verilmemiştir?