Aşağıdaki metinlerin hangisinde anlatım birinci kişi ağzından yapılmıştır?

Sanat, toplumsal varlıktır. Bireylerin ve ortak yaşamın özünden kaynaklanan, içinden gelen gerçek yaşam duygusudur. Sanat, bir dildir. insanları, milletleri ve çağları sanat eseri tanıtır. Taş Devri’nden bu yana binlerce yıldan beri sanat, en önemli anlatım aracı olmuştur. İnsan yaşamında sanatın birçok görevi vardır. Sanat olmazsa yaşamın değeri olmaz. Çünkü güzeli, iyiyi tanıtmak için sanat gereklidir. Bütün dünya insanları arasındanyakınlaşma, bütün­leşme, ortak duyguları paylaşma ve zevk almak için sanat önemli bir köprüdür.

Bu parçada düşünceyi geliştirme yollarından hangisine yer verilmemiştir?

1. Kapalıçarşı’nın yıllardır oradaki esnafa bile yabancı gelen, gizemli taraflarını tablolaştırır.

2. Buradaki esnafla haşır neşir olur, Türk­çeyi epey ilerletir.

3. Türkiye’ye gelen ünlü sanatçı, soluğu Kapalıçarşı’da alır.

4. Böylelikle amacına ulaşır hatta bu yağ­lıboyalarını sergilediği üç ayrı sergi açar İstanbul’da.

5. Amacı, Kapalıçarşı’nın yağlıboya resimlerini yapmaktır.

Numaralanmış cümlelerin olay akışına göre sıralanışı hangi seçenekte doğru verilmiştir?

Kitap okumak, insana hayatın kıyısında köşe­sinde kalmış gerçekleri görme fırsatı verir. Günlük hayatın koşturmacası içinde sürükle­nen insan, bir an geriye dönüp baktığında pek çok şeyin aklından silindiğini fark eder. İşte kitap okumak; insana, aklından silinen değerli anları hatırlama fırsatı verir. Okumak, insanın dağınık ve yorgun zihnini toplar; hayatın ince taraflarını görmesini sağlar.

Bu paragrafın konusu aşağıdakilerden han­gisidir?

İnsanoğlu, tarih boyunca çeşitli metotlarla zamanı ölçmeye çalışmıştır. İlk başta insanlar için sadece yağmurun, karın, soğuğun, sıcağın zamanını bilmek yetiyordu. Mevsimler; ba­rınma, göç veya hasat zamanını belirlemelerini sağlıyordu. Gittikçe daha küçük zaman birimlerine ihtiyaç duyan insanlık, yılı aylara ve haf­talara bölmeye başladı. Yılları ve günleri ilk ola­rak birimlere bölenler Sümerlerdir. Mısırlılarla devam eden zamanı doğru ölçme çalışmaları, Yunan ve Roma medeniyetlerinde iyice gelişti­rilmiştir.

Bu metinden aşağıdakilerden hangisine ula­şılabilir?

Akşam sofrası kurulurken herkes yardım etti. O sırada Mehmet de uzaklarda bir yerlerde sırdaşıyla, yani kavalıyla beraberdi. Kurulan uzun masalarda ziyafet hazırlığı hissedilmeye başla­yınca ailedeki herkes elindeki işi bırakıp oraya doğru yöneldi. Gece boyunca şarkılara, türkü­lere saz ve darbuka da eşlik etti. Uzun zaman­dır ilk kez bir araya geldiklerine değmişti. Bu kez hiç kırgınlık yaşamadan eğlenip hasret giderdiler.

Bu parçada aşağıdaki unsurlardan hangisi belirgin değildir?

(1)Stres zihinsel, duygusal ve fiziksel belirtiler içerir. (2)Fiziksel belirtilerden bazıları bitkinlik iştahsızlık, baş ağrısı, ağlama, uykusuzluk ve fazla uyumadır. (3)Stres kontrolü; insanlar, şart­lar ve olaylar sizin haddinizden fazla şey istedik­leri vakit, durumu kontrol edebilme kabili yetidir.(4)Panik hissi, gerilim ve hissizlik ise stresle bir­likte var olabilen duygusal belirtilerdir.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden han­gisi anlatımın akışını bozmaktadır?

Spor ve egzersizin insanın kendini daha iyi his­setmesine yardımcı olduğu düşünülüyor. On yıllar boyu devam eden araştırmalar sonunda bazı doktorların depresyon hastalarına ilaç ve terapinin yanı sıra egzersizi de önermeleri, bu noktada fikir birliğine vardıklarının göstergesi. Peki, nasıl oluyor da egzersiz ruh sağlığını bu kadar etkiliyor? Bazılarına göre egzersiz sıra­sında vücudun ısınması nedeniyle insanın ken­dini iyi hissetmesini sağlayan “endorfin ve dopamin” hormonları salgılanıyor. Bu hor­monlar da insanın kendini iyi hissetmesini sağ­lıyor.

Bu metinde aşağıdakilerden hangisine ulaşı­labilir?

Genç yönetmen yeni filmi için oyuncu arı­yordu. Oyuncu adayını görüşmeye aldılar. Yönetmen genç kıza “Çantanızı açıp bana için­dekileri birer birer anlatır mısınız?” dedi. Genç kız arkadaki çantaya uzanıp önce kırmızı bir elma çıkarıp anlattı: “Bu elmayı sabah tezgah başında meyvelerini parlatırken gördüğüm manav hediye etti. Çok iştahlı bakmış olmalı­yım.” dedi. Sonra bir kitap çıkardı ve henüz kitabın ilk sayfalarında olduğunu ve okuduğu satırlardan çok etkilendiğini anlattı. Sonra da­ ha pek çok şey… Kız çıktıktan sonra yönetme­nin gözü odadaki çantaya ilişti ve asistanına kıza çantasını yetiştirmelerini söyledi. Kız “Yoo, o benim çantam değil.” dedi. Yönetmen, koltu­ğundan ok gibi fırlayıp kapıya koştu. Aradığı oyuncuyu bulmuştu.

Bu paragrafa göre yönetmenin oyuncuda bulunmasını istediği özellik aşağıdakilerden hangisidir?

Hayata olumsuz bir çerçeveden bakan insan­lar, sadece çevrelerindeki insanları bunaltıp sıkmakla kalmazlar; aslında en büyük kötü­lüğü kendilerine yaparlar. Bir kişi olumlu bir düşünceyi 4-7 saniye aklında tutarken henüz gerçekleşmemiş bir olay için saatlerce, gün­lerce, hatta bir ömür kaygı duyabilir. Olumlu düşünmeyi alışkanlık haline getirerek huzurlu nefes almak, aslında çok zor değildir. Bunu sağlamak için olumsuz görüşlere sahip insan­larla aynı bakış açısını kullanmayın, cesaretinizi artıracak ve size güç verecek insanlarla beraber olun; hataları değil, çözümleri görebilen insan­larla dertleşin.

Bu paragraftan aşağıdaki yargıların hangi­sine ulaşılamaz?

Alışveriş bağımlılığı olan bireyler, alışveriş mer­kezlerine veya benzer yerlere gittiklerinde gör­dükleri şeyleri almaya, ihtiyaçları olmadığı halde para harcamaya meyillidirler ve kendile­rini alışverişe zorlayan bir dürtüden bahseder­ler. Bu dürtünün etkisiyle kişi satın alınabilecek bir şey gördüğünde büyük sıkıntı yaşar ve bu sıkıntı o eşyayı alana kadar devam eder. Eşyayı aldıktan sonra kendini bir müddet rahatlamış hisseder ancak kısa bir süre sonra büyük bir pişmanlık, suçluluk ve mutsuzluk yaşar. Bu durum sürekli tekrar eder ve kişi bir kısır döngüye girerek alışveriş bağımlısı olur.

Bu metinden hareketle aşağıdaki davranış­lardan hangisini sergileyen kişinin alışveriş bağımlısı olduğu söylenebilir?

Hayatı çok hızlı koşmayın. Hayatın bir yarış olmadığını, her saniyesinin tadı çıkarılması gereken güzel bir yolculuk olduğunu aklınız­dan çıkarmayın. Bugünün kıymetini bilin yani…

Bu parçanın anlam bütünlüğü dikkate alındı­ğında parçanın sonuna getirilebilecek en uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir?

Bundan birkaç yıl önce “Bir blog da ben aça­yım bari!” modasıyla herkesin birkaç dakika içerisinde açtığı ve içinde tatil fotoğraflarından duygusal şiirlere kadar birçok farklı içeriğin yer aldığı bloglar, artık kişilerin ve kurumların bilgi birikimlerini ortaya koydukları, profesyonel bir araca dönüşmüş durumda. Sadece bireylerin değil, şirketlerin de giderek daha fazla özen gösterdiği bloglar, kartvizitten daha önemli bir etkiye sahip. Öyle ki kendinizi en samimi şekilde anlatabileceğiniz bu medya türü, şirketinizin en kritik mal varlıklarından birine dönüşebile­cek potansiyel vadediyor. Bu durum araştır­mada da kendini göstermiş zaten, blog yazar­lığı artık bir uğraşı değil, saygı duyulan bir meslek kategorisine geçmiş bile.

Bu metne en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir?

Ben kendimi roman yazarı sanarak başlama­dım roman yazmaya. Roman yazarı olmanın gereklerini yerine getirmenin zorunluluğuna inandım ve bunları yerine getirmek için bu alanda sıkı ve düzenli çalışılması gerektiğini kabul ederek başladım işe. Böylece aklıma geleni kağıda aktararak değil; çalışıp, titizlenip bazen aylarca uğraşıp yazıyorum eserlerimi ve böyle de devam edeceğim bu işe.

Bu cümlelerin sahibi için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

Aşağıda bir paragrafın cümleleri karışık ola­rak verilmiştir.

1. Örneğin, bir müzik meraklısının kalkıp ede­biyat eleştirisi yapmak istemesi yanlıştır.

2. Bunun gibi, sanat üzerinde sadece genel bazı beğenileri olan birinin bu beğenilere dayanarak sanat eserini iyidir ya da kötüdür diye yargılaması doğru olmaz.

3. Bir eleştirmenin sanat eserini değerlendire­bilmesi için o sanat dalından anlaması, onun özelliklerini bilmesi ve kafasında bir ölçü oluş­turması gerekir.

4. Çünkü edebiyatla ilgili elinde ölçü yoktur bir kere, ölçünün doğruluğu ise hiç yoktur.

Numaralanmış cümlelerden hangisi düşün­cenin akışına göre ilk sırada yer almalıdır?

Dil sıkıntılarını aşmamıza yardımcı olan sözsüz hareketler, çoğu zaman kültürel nüanslarla yüklüdür. Örneğin, başı aşağı yukarı oynatma hem “evet” hem de “hayır” anlamına gelebilir. Bir Amerikalının başparmağını yukarı kaldıra­rak yaptığı “OK” işareti, bir Afgan tarafından hakaret olarak algılanabilir. Akdeniz ülkele­rinde sarılıp öpüşmek normal bir selamlaşma yöntemi olarak görülürken Japonya’da bu denli yoğun fiziksel temas rahatsızlık verici ola­bilir.

Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarı­labilir?