Hz. Muhammed, sadaka vermek her Müs­lümanın görevidir, buyurunca yanında bulu­nanlar, sadaka verecek bir şey bulamazsak, dediler.

Bunun üzerine Hz. Muhammed’in;

I. İyilik yapmak,

II. Kötülük yapmaktan uzak durmak,

III. Namaz kılmak

tavsiyelerinden hangilerinde bulunduğu söylenebilir?

Çok yoksul bir hanımı infak edecek bir şeyi olmadığı için çok üzülürdü. Bir gün dayana­madı; gönlünü kavuran, kalbini dağlayan bu sıkıntısını peygambere açmaya karar verdi: “Ya Resülullah! Bazen kapıma yoksullar muhtaçlar geliyor. Onlara verecek bir şey bulamıyorum. O zavallıları geri çevirmek bana çok ağır geliyor.” Peygamberimiz onu teselli ederek: “Üzülme! dedi. Kapına gelen yoksulları boş çevirme. Verecek bir şey bu­lamazsan bile ellerine birer hayvan tırnağı sıkıştırıver.” Hayvan tırnağının kime ne faydası olabilirdi ki? Kapına gelene ha hayvan tırnağı verdin ha boş çevirdin, neticesi aynıydı. Peygamber hayvan tırnağıyla neyi kastetmişti acaba? Biraz düşününce Resülullah’ın ne demek istediğini anladı.

Yoksul hanımın peygamberimizin bu sö­zünden çıkarımı aşağıdakilerden hangisi­dir?

Yardımlaşma ve dayanışmanın yaygınlaş­tığı bir toplumda, aşağıdakilerden hangi­sinin görülmesi beklenir?

İnfak, kişinin sadece Allah’ın rızasını kazan­mak için yapmış olduğu her türlü maddi yar­dımlardır.

Buna göre infak kavramı içine aşağıdaki ibadetlerden hangisi girmez?

Sadaka-i Cariye: Kesintisiz sadaka demektir. Kişiye öldükten sonrada sevap kazandırma­ya devam ettiği için bu ismi almıştır.

Peygamberimiz kesintisiz sadaka için,

I. Yol, köprü, çeşme, hastane gibi eserler yaptırma,

II. Kendisinden istifade edilecek eser yaz­ma,

III. Salih bir evlat yetiştirme

durumlarından hangilerini öğütlemiştir?

Allah’ın kurallarına rahmet olarak gönderdiği peygamberler kavimlerini küfür ve günah bataklığından imanın aydınlığına, Allah’a ita­atin verdiği huzura çağırmışlar; toplumları fesada sürükleyen kötü davranışlarla mücadele etmişlerdir.

Ölçüde ve tartıda hile yaparak insanların mal emniyetini bozan, yol keserek can güvenliğini tehdit eden kalpazan bir top­luma Allah aşağıdaki peygamberlerden hangisini göndermiştir?

“… Müslüman Müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez. Yardıma muhtaç olduğunda onu yalnız ve yardımsız bırakmaz. Onu hor gör­mez, küçük düşürmez…”

“… Din kardeşinin ihtiyacını karşılayanın, Allah da ihtiyacını karşılar. Müslümandan bir sıkıntıyı giderenin Allah da kıyamet gününde­ki sıkıntılarından birini giderir. Bir Müslüma­nın ayıbını örtenin, Allah da kıyamet gününde ayıplarını örter.”

Bu hadisler ile aşağıdaki ayetlerden han­gisi ilişkilendirilemez?

“Şuayb onlardan imanlı, güvenilir insanlar olmalarını doğru terazi ile tartmalarını, halkın eşyalarını değerinin altına düşürerek almala­rını, yeryüzünde anarşi ve fesat çıkarmama­ları, yol kesmemelerini Allah’tan korkmalarını ve ahiret gününe ümit beslemelerini istedi.”

Bu ayete göre toplumda görülen sorun­lar arasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?

Bir gün bir yetim çok sıkıntıda olduğu bir dönemde ihtiyacını gidermesi için Ebu Ce­hil’e gider ve ihtiyacının giderilmesi isteğinde bulunur. Meydanda toplanmış Kureyş’in ileri gelenleri her fırsatta Hz. Muhammed ile alay ettikleri için bu fırsatı kaçırmazlar ve çocuğu Hz. Muhammed’e yönlendirirler. Biliyorlar ki Hz. Muhammed kendisine geleni asla boş çevirmez ve elinde de hiçbir şey olmadığı için veremeyecek, kendileri de bu durumdan istifade ederek Hz. Muhammed’le alay edecekler. Hz. Muhammed gelen çocuğu din­ledikten sonra elinden tutarak Ebu Cehil’in yanına götürür ve Ebu Cehil’den çocuğun ihtiyacını gidermesini ister. Ebu Cehil buna dayanamayarak istemese de çocuğun ihtiyacını giderir. Kureyşlilerin Ebu Cehil’e dö­nerek “Sen de sapıttın” demeleri üzerine Ebu Cehil onlara karşılık olarak “Hayır sapıt­madım. Ancak söyledikleri karşısında öyle dehşete kapıldım ki dediğini yapmazsam helak olacağımı düşündüm” der.

Aşağıdaki surelerden hangisinin yaşanan bu olay üzerine indirildiği bilinmektedir?

Şirke düşüp, ölçü ve tartıyı bozan, keyiflerine göre ölçüp-tartan, toplumlarını fesada sokan Medyen ve Eykelilerin insafları yok olmuş; doğru düşünebilme, doğru görebilme anla­yışları bozulmuştu. Onlar böylesine güzel ve mutluluk verici daveti, çeşitli mazeretlerle reddetmişlerdi. Halbuki Şuayb bir toplumda her şeyden önce güven olması gerektiği­ni vurgulamış, kavminin tek güven kaynağı olan Allah’a dönmelerini istemişti.

Bu bilgiye göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?