“Size ben taarruzu emretmiyorum! Ölmeyi emredi­yorum! Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve komutanlar geçebilir.”
Mustafa Kemal’in bu sözleri onun, daha çok hangi kişisel özelliği ile ilişkilendirilebilir?

“Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı, tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir”.
Mustafa Kemal’in bu sözüne göre, aşağıdakiler­den hangisi söylenebilir?

Mustafa Kemal, Selanik’te toplanan İttihat ve Te­rakki Cemiyeti Kongresi’nde yaptığı konuşmasın­da: “Ordu mensupları İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde kaldıkça millete dayalı bir parti kuramayız. Orduyu da zaafa uğratırız. Ordu ile cemiyeti ayıra­lım. Cemiyet tam manasıyla siyasi bir parti halinde milletin sinesinde kök salsın. Ordu da asıl işi olan yurt savunması ile uğraşsın”.
Buna göre Mustafa Kemal’in aşağıdakilerden hangisini savunduğu söylenebilir?

Sömürge arayışı içindeki İtalya, 1911 yılında Trab­lusgarp’a saldırdı. Osmanlı Devleti, Trablusgarp’a ordu veya donanma gönderebilecek durumda de­ğildi. Bunun üzerine Mustafa Kemal ve bir grup gö­nüllü genç Osmanlı subayı, gizlice Trablusgarp’a gittiler. Bu subaylar, yerli halkı teşkilatlandırarak İtalyanlara karşı Trablusgarp’ı savundular. Mustafa Kemal 24 Ekim 1912 tarihine kadar kaldığı Binga­zi, Derne ve Tobruk’ta İtalyanlara karşı başarılı bir mücadele verdi.

Bu bilgilere göre,
I. İtalya’nın dış politikadaki faaliyetleri, askeri mü­cadelelere neden olmuştur.
II. Osmanlı Devleti askeri olarak güçsüz bir du­rumda bulunduğundan Trablusgarp’a gönüllü askerler gitmiştir.
III. İtalya Trablusgarp’ı hiçbir direnişle karşılaşmadan ele geçirmiştir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

Mustafa Kemal 8 Mayıs 1912’de yakın arkadaşı Salih Bozok’a Trablusgarp’tan yazdığı mektupta şunları ifade etmiştir: “Biz vatana borçlu olduğu­muz fedakarlık derecelerini düşündükçe bugüne kadar yapılan hizmeti pek değersiz buluyoruz. Va­tan toprağını kurtarmadıkça vazifemizi yerine getir­miş olmayız. Vatan mutlaka selamet bulacak, millet mutlaka mesut olacaktır. Çünkü kendi selametini, kendi saadetini memleketin ve milletin selamet ve saadeti için feda edebilen vatan evlatları çoktur.”

Bu bilgilere göre Mustafa Kemal’in kişisel özel­likleri arasında;
I. Aldığı sorumluluğun farkında olma,
II. Vatan sevgisini ön plana alma,
III. Ülkenin menfaatlerini kendi menfaatinden üs­tün tutma
unsurlarından hangilerinin yer aldığı söylene­bilir?

Mustafa Kemal, Harp Akademisinden mezun ol­duktan sonra askerlik mesleğine Şam’daki 5. Ordu’ya kurmay yüzbaşı göreviyle adım atmıştır. Bu­rada yakın arkadaşlarıyla birlikte Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni kurmuştur. Mustafa Kemal, Suriye’den gizlice Selanik’e gelmiş ve çalışmalarının bir kısmı­nı burada sürdürmüştür.
Bu bilgilere göre,
I. Vatan ve Hürriyet Cemiyeti’ni Mustafa Kemal’in kurduğu,
II. Mustafa Kemal’in ilk görev yeri olarak Şam’a gittiği,
III. Mustafa Kemal’in Selanik’teki çalışmalarını ra­hatça sürdürebilmesi için askerlik mesleğinden istifa ettiği
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?

İtalyanlara karşı Trablusgarp Savaşı’nda mücadele eden gönüllü subaylar, takma adlar ve değişik kıya­fetlerle buraya gelmişlerdir. Genç Yüzbaşı Mustafa Kemal gibi burada görev yapan Fethi Bey şunları demiştir: “Eğer, Trablusgarp’a o toprakları vatanın­dan bir parça saymanın bilinci içinde koşanların rahatça destan denilebilecek yiğitliklerini dünyaya anlatabilmek mümkün olsa da Türklüğe ait çok şe­yin bir daha dönmemek üzere yitirdiği düşüncenin hakim olduğu o günlerde, sanırım ki kahramanlık ve mertlik aşığı dünyanın gözünde itibarımız yerini almakla kalmaz, hayranlık uyandırdık.”
Bu bilgilere göre aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez?

Osmanlı Devleti ile İtalya arasında yapılan Trablus­garp Savaşı’ndan sonra imzalanan Uşi Antlaşma­sı’nda “Trablusgarp, Bingazi İtalya’ya bırakılacak ancak bu bölgeler dini açıdan Osmanlı halifesine olan bağlılığını devam ettirecektir.” hükmü yer al­mıştır.

Buna göre Osmanlı Devleti ile ilgili olarak;
I. Bölge halkıyla kültürel bağlarını sürdürmeyi amaçlamıştır.
II. Kuzey Afrika’da toprak kaybı yaşamıştır.
III. Askeri açıdan güçsüz olduğu anlaşılmıştır.
yargılarından hangileri söylenebilir?

XX. yüzyılın başlarında Osmanlı Devleti’nın sınır­larının daralmasına ve nüfusunun azalmasına rağ­men Anadolu’daki Türk nüfusu artmıştır.

Bu duruma;
I. Toprak kayıplarının yaşanması,
II. Denge politikasının izlenmesi,
III. Osmanlının ittifaklar kurması
gelişmelerinden hangilerinin neden olduğu sa­vunulabilir?

Balkan Savaşlarının sonucunda Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasında yapılan Atina Antlaşması’na göre; “Türkler müftülerini kendileri seçilebilecek, mal ve mülk edinebilecekler ve açtıkları okullarda eğitimlerini Türkçe yapabileceklerdir.”
Bu bilgiye bakılarak aşağıdaki yorumlardan hangisi söylenebilir?