Nutuk, milli uyanışın ifadesi olarak Türk milletinin maddi ve manevi bütün güçlerini harekete geçiren Kuva-yı Milliye ru­hunun doğuşunun ifadesidir. Bu eser, bağımsızlık ve çağ­daşlaşmak için yapılması gerekenleri gösterir. Bu niteliği ile bağımsızlık mücadelesi veren milletlere ışık tutmuştur.
Bu parçada, Nutuk’un hangi özelliği üzerinde duruldu­ğu söylenebilir?

Atatürkçü Düşünce Sistemi, ülke gerçeklerinden, Türk mil­letinin ihtiyaçları ile tarihi gelişmelerden doğmuştur. Bu ba­kımdan kişisel bir düşünceye değil, milli anlayışa dayanır. Akılcılığı ve bilimi esas alır. Bilimsel yöntemlerle ilerlemeyi ve çağdaşlaşmayı amaçlar.

Buna göre, Atatürkçü Düşünce Sistemi ile ilgili olarak;
I. Deney ve gözlemi esas aldığı,
II. Modernleşmeyi hedeflediği,
III. Kişisel düşünceye dayandığı
yargılarından hangileri söylenemez?

“Cumhuriyetçilik Atatürk’ün diğer ilkeleri ile iç içedir.”
Yukarıdaki düşünceyi savunan bir tarihçi bu görüşüne kanıt olarak aşağıdakilerden hangisini örnek göstere­mez?

“Temel ilke Türk milletinin onurlu ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, uygar insanlık dünyası karşısında uşak olmak durumundan yüksek bir muameleye layık görülemez.”
Mustafa Kemal’in sözünden yola çıkılarak Milli Müca­dele’nin temel amacını aşağıdaki düşüncelerden hangi­si üzerine kurduğu söylenebilir?

“Tam bağımsızlık tabiki siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kül­türel ve her alanda tam istikbal ve tam serbestiyet demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde istiklalden mahrumiyet, milletin ve memleketin tam anlamıyla istiklalden mahrumi­yeti demektir.”
Mustafa Kemal’in sözünden yola çıkılarak aşağıdakiler­den hangisi söylenebilir?

Atatürk’ün Düşünce Sistemi’ndeki siyasi güç kavramı her şeyden önce millet iradesine dayalıdır. Ona göre güçlü bir devlet olmanın temel şartı, gücünü halktan alan bir yönetimdir. Bu siyasi yönetim insana değer vermeli, özgürlükleri savunmalı, demokratik katılımı amaçlamalıdır.

Buna göre, siyasi güç ile ilgili olarak;
I. Millet iradesine dayanmalıdır.
II. İnsana değer verilmeli ve halk yönetime katılmalı­dır.
III. Milli kültürün nesillere aktarılması ile ilgilenmelidir.
yargılarından hangileri söylenemez?

“1919 yılında Atatürk Ankara’yı pek az ağaçlı bulmuş­tu. O, eski adı Orman Çiftliği olan yerde, orman yetiş­tirmeyi kendisine ideal edinmişti. Onun için her ağaç yeni, kıymetli birer varlıktı. Bunların yetiştirildiğini, bü­yüdüğünü görmek bir idealin tahakkuk edişindeki zev­ki kendisine veriyordu. Gazi Orman Çiftliği, insanların irade ve çalışmalarıyla, tabiatı güzelleştirme ve verimli kılma kuvvetinin bir örneğidir”. (Afet İNAN)

Buna göre;
I. Afet İnan, Mustafa Kemal’in doğa sevgisini dile ge­tirmiştir.
II. Atatürk, Ankara’nın ağaçsız çehresini değiştirmek istemiştir.
III. Atatürk çevresini ağaçlandırmaktan büyük zevk al­mıştır.
yargılarından hangileri söylenebilir?

TBMM’nin açıldığı ve cumhuriyetin ilan edildiği yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde halifeliğin milli ege­menlik esasıyla bağdaşması mümkün değildi. Halifelik Türkiye’nin laik ve çağdaş bir yapıya kavuşması için yapılacak yeniliklere de engeldi. Bu nedenle TBMM 3 Mart 1924 tarihinde kabul ettiği bir kanunla hilafet ku­rumunu kaldırdı. Böylece aklın ve bilimin esas alındığı demokratik ve laik toplum düzeninin oluşturulması yo­lunda en önemli adım atıldı.

Buna göre,
I. Halifeliğin kaldırılması ile Türkiye’nin çağdaş ve laik bir yapıya kavuştuğu,
II. Din kurallarının yerine, aklın ve bilimin esas alındı­ğı demokratik bir toplumun oluşturulmak istendiği,
III. Halifeliğin daha sonraki yıllarda Arap devletlerine devredildiği
yargılarından hangileri söylenebilir?

“Şimdi getirdiğimiz ve uyguladığımız ilkeler bugünün ihtiyaçlarına göre milletimizin uygarlık yolunda geliş­mesi için faydalı bulduklarımızdır. Bilim ve teknik ise her zaman yeniliklere açıktır. Onun için Türk milleti ya­şadığı çağın uygarlık düzeyinin gereklerini yerine ge­tirmek zorundadır. Yerinde durduğumuz ve saydığımız zaman kaybederiz.”
Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözlerine bakılarak aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez?