Mustafa Kemal’in İttihat ve Terakki Cemiyeti ile yollarının ayrıl­masındaki en temel faktör asker-siyaset ilişkisi olmuştur. Musta­fa Kemal askerin siyasetle doğrudan uğraşmasının ordudaki bü­tünlüğü bozacağını savunmuştur. Nitekim Balkan Savaşlarında mevcut siyasi yelpaze içinde savrulan askerler, ordudaki ast-üst ilişkisini bozmuş buna bağlı olarak Osmanlı Devleti bu savaşta ağır bir yenilgi almıştır.
Bu durum Mustafa Kemal’in aşağıdaki kişisel özelliklerin­den hangisi ile ilişkilendirilebilir?

I. Balkan Savaşı sonrasında Londra’da barış görüşmeleri devam ederken İttihatçı subaylardan Enver Paşa yanındaki askerler ile hükümetin toplantı yaptığı salonu bastı ve sadrazamı istifaya zorladı. Tarihe Bab-ı Ali Baskını diye geçen bu olaydan sonra devletin yönetimi İttihatçıların kontrolüne geçti.

Buna göre,
I. Osmanlı iç siyasetinde sorunlar yaşanmaktadır.
II. Ordu siyasetin içine girmiştir.
III. İttihatçıların yönetimdeki etkinliği artmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

II. İnönü Muharebesi’nden sonra Yunan ordusu Eskişehir-Afyon yönünden saldırıya geçti. Savunmada olan Türk ordusu yenilgi alınca, ordunun daha fazla yıpranmamasını istemeyen Mustafa Kemal Türk ordusunun Sakarya Nehri’nin doğusuna çekilmesi­ni istedi. Afyon, Eskişehir ve Kütahya, Yunanlıların eline geçti. TBMM içerisinde Mustafa Kemal’e muhalif olan grup sert eleşti­riler getirmeye başladı. Hatta meclisin Kayseri’ye taşınması düşüncesi bile gündeme geldi. Bütün bu sıkıntılı sürecin sonunda Mustafa Kemal, üç aylığına meclisten Başkomutanlık yetkilerini istedi ve meclis kendisine bu yetkiyi verdi.

Yukarıdaki metinde verilen bilgilerden hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?

“Çelik gibi azim ve gayreti, uzağı gören akıl ve hikmetle birleştir­miş olan bu gerçek halk önderi ve devlet adamı; Anadolu dağ­larının en uzak ve ıssız köşesindeki köylere bile başka bir ruh aşılamıştır.”
(İllustrierte Zeitung Dergisi, Almanya)

“Mustafa Kemal hırpalanmış, silahı elinden alınmış olan bir mil­ letle tarihe yeni bir devir açmak için mücadeleye girişti ve bu mü­ cadelesinde ruh kudretinin dünya yüzündeki bütün silahlardan üstün olduğunu ispat etti.”
Prof. Dr. Herbert Meizig (Hebert Melzih), Alman Tarihçi

Atatürk’ün ölümü üzerine yayımlanan bu demeçler onun;
I. İleri görüşlülük,
II. Birleştiricilik,
III. Mücadeleci ruh
özelliklerinden hangileri ile ilişkilendirilebilir?

Adana, Antep, ve Urfa’yı işgal ettikleri sırada Maraş’ı da alan Fransızların burayı Ermenilerle işbirliği yaparak sömürge haline getirmek için yaptıkları faaliyetler, Maraşlıları harekete geçirdi. Maraş kalesinde asılan Türk bayrağının yerine Fransız bayrağının asılması bölge halkının onurunu kırmıştı. Fransız işgali al­tında Maraş’taki bir camide imam halka “Kalelerinde hür bayrağı dalgalanmayan esir bir memleketle cuma namazı kılınmaz.” di­yerek halkı çoşturdu ve halk da Fransız bayrağını indirerek Türk bayrağını çekti. Halk daha sonra direnişe geçerek Fransızları Maraş’tan çıkarmayı başardı.

Bu bilgilere bakılarak aşağıdaki yargılardan hangisi söylenemez?

İzmir İktisat Kongresi sonunda Misak-ı İktisadi (Ekonomik Andı) ilkesi kabul edilmiştir. Bu ilke ile yerli üretimin teşvik edilmesi, ihracatın artırılması ithalatın azalması, tekelciliğin önüne geçil­mesi, çağın değişimine ayak uydurulması ve gelişmelerin takip edilmesi ve yabancıların elinde bulanan kurum ve kuruluşların satın alınması gibi temel ilkeler benimsenmiştir.

Buna göre aşağıdakilerden hangisinin bu bilgilerle örtüştü­ğü savunulamaz?

• Her vatandaş kendi öz adından başka, ailesinde ortak olarak kullanılacak bir soyadı taşıyacak
• Alınacak soyadları öz Türkçe olacak
• Ağa, hacı, bey, hanımefendi gibi lakap ve unvanlar kullanılmayacak

Buna göre Soyadı Kanunu ile;
I. Eşit ve imtiyazsız bir toplum oluşturmak,
II. Milliyetçilik düşüncesini güçlü tutmak,
III. Halka dayalı bir yönetim kurmak
verilenlerinden hangilerinin amaçlandığı savunulabilir?

Sakarya Meydan Muharebesi kazanılmasına rağmen İtilaf Dev­letleri Yunanlılara yardım etmeye devam etti. Barışçı bir politika izleyen Mustafa Kemal, Avrupa’daki diplomatik durumu izlemek için Dışişleri Bakanı’nı Avrupa’ya gönderdi. İtilaf Devletleri, Tür­kiye’ye Sevr Anlaşması’nı bazı düzeltmelerle kabul ettirmeye çalıştı.

Bu bilgiye göre aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

Aşağıda Cumhuriyet Dönemi’nin ilk siyasi partilerinin bazı özel­likleri verilmiştir,

Cumhuriyet Halk Fırkası
• İlk genel başkanı: Mustafa Kemal’dir.
• 1930’lu yıllarda devletçi ekonomik modeli savundu.
• İki dereceli seçim sistemini savundu.
• Cumhuriyetçilik ve laiklik anlayışına bağlıdır.
• Köklü inkılapları gerekli görür.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası
• İlk genel başkanı: Kazım Karabekir’dir.
• Liberal ekonomik modeli savundu.
• Tek dereceli seçim sistemini savundu.
• Cumhuriyetçilik ilkesine bağlıdır.
• İnkılapların zamana yayılarak yapılmasını savundu.
• Cumhurbaşkanı seçilen kişinin, üyesi olduğu partiden istifa etmesi gerektiğini savundu.

Buna göre bu iki parti için;
• Kurucuları farklıdır.
• Farklı ekonomik modelleri savunur.
• Cumhuriyet rejimine bağlıdırlar.
• Farklı seçim sistemlerini savunurlar.
yargılarından kaç tanesi doğrudur?

Aşağıda 1928 yılında Paris’te yapılan antlaşmaya göre Osmanlı borçlarının ülkelere göre dağılımı verilmiştir.

Buna göre,
I. En fazla borç Türkiye’ye kalmıştır.
II. Eskiden Osmanlı sınırları içerisinde yer alan ülkelere de borç yükü verilmiştir.
III. Borçların Fransız frangı cinsinden ödenmesi karar­laştırılmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?