Soru 1 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “haşlamak” sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır?
Kaynar su ayağımı haşladı. | |
Annem kahvaltıda yumurta haşlamış. | |
Çocuğu kenara çekip haşladılar. | |
Pazardan aldığı sebzeleri haşlamış. |
Soru 2 |
I- Kağıt, kalem, mürekkep hepsi masanın üzerindedir.
II- Yazar, edebiyatımızın usta kalemlerindendir.
III- Yazar bu konuyu geçen hafta kaleme almıştı.
IV- Bir kurşun kalem ona iki hafta yetiyordu.
Numaralanmış cümlelerde “kalem” sözcüğü kaç farklı anlamda kullanılmıştır?
1 | |
2 | |
3 | |
4 |
Soru 3 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “kuru” sözcüğü “taze ve yeşil karşıtı” anlamıyla kullanılmıştır?
Evin önüne, kuru meşe yapraklarıyla örtülü bir çardak yapmışlar. | |
Çiçek açmaz kuru bir ağaç orada öylece duruyordu. | |
Yanakları kuruydu fakat gözleri siyah ve yaştı | |
Adamda kuru bir öksürük ortaya çıkmıştı. |
Soru 4 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “oynamak” sözcüğü gerçek anlamda kullanılmamıştır?
Arkadaşım yeni çekilen filmde küçük bir rolde oynayacaktı. | |
Farkında mısınız hepimize oynadı ve biz ona inandık | |
Bu akşam televizyonda güzel bir film oynayacak. | |
Mutfaktaki yemek masasının ayağı biraz oynuyor. |
Soru 5 |
I- Öğrencilerin arasında kalanlar da var geçenler de.
II- Arabada sadece dört çocuk kalmıştı.
III- Tam beş yıl benimle beraber kaldı.
IV- Kısa bir süre tezgahın önünde kaldı.
Numaralanmış cümlelerde “kalmak” sözcüğü kaç farklı anlamda kullanılmıştır?
4 | |
3 | |
2 | |
1 |
Soru 6 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “ince” sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır?
Eline ince bir değnek alan kadın oraya kadar gelmişti. | |
Suyun taşıyıp etrafına yaydığı ince kumlara yatmışlardı. | |
Yatağının yanında ince bir kitap duruyordu. | |
Benim olmadığım günlerde her şey ince hesaplarla hazırlanmıştı. |
Soru 7 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “sahne” sözcüğü “bir konu veya çalışma çevresi, çalışma dalı” anlamında kullanılmıştır?
Politika sahnesinde adları duyulan kişiler de bu toplantıdaydı. | |
Duvardaki resim bir av sahnesini canlandırıyordu . | |
Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm. | |
Oyunun bu sahnesi tüm izleyicileri derinden etkilemişti. |
Soru 8 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük mecaz anlamda kullanılmıştır?
Doğu Anadolu’nun sert iklimi nedeniyle sürekli hastalanıyordu. | |
Masanın bacağını tamir etmeye çalıştıysa da başaramadı. | |
Gençliğin sesini duyuran bu dergi ilgiyle okunuyordu. | |
Annemler bizi yolun başında bekliyor. |
Soru 9 |
Babasının bu kasabayı niçin sevdiğini Nevin bir türlü anlayamamıştı.
Bu cümledeki “anlamak” sözcüğü, aşağıdakilerin hangisinde aynı anlamda kullanılmıştır?
Dışarıdaki gürültünün sebebini bir anlayıver. | |
Kabul etmeyeceğini ben o gün anlamıştım. | |
Biz de onun kadar bu işten anlarız. | |
Şimdi onun ne düşündüğünü daha iyi anlamıştı. |
Soru 10 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde terim anlamlı sözcük kullanılmamıştır?
Bütün kasaba, büyük bir dikkatle Ay tutulmasını izledi. | |
Geçen hafta okuduğum kitap beni çok etkiledi. | |
Oyunun ikinci perdesi daha güzeldi. | |
Şiirde ahengi sağlayabilmek için uyak ve rediflere başvurulmuş. |