Soru 1 |
Bir ilkbahar sabahıydı. Güneş, pırıl pırıl altın ışıklarını yeryüzüne yolluyordu.
Bu ışıkları gören kozadan, o sabah beyaz bir kelebek çıktı. Çok büyük ve tül gibi ince bembeyaz kanatları vardı.Birden kendini bir bahçenin çiçekleri arasında buldu. Önce bahçeyi dolaştı.Sonra dinlenmek için kırmızı bir güle kondu.
Dinlerinrken etrafına baktı. Çevrenin güzelliğini saatlerce seyretti.
Dinlenmişti.Şimdi dolaşma vaktiydi. Ağaçlara uçtu.Çiçeklere kondu.
Mutluydu, özgürdü. Herkes ona bakıp ne güzel diyordu.
Akşama kadar çiçekten çiçeğe, daldan dala uçup durdu. Güneş batarken bir garip his kapladı içini, artık öğrenmişti.
Sadece bir günlük olan ömrü bitmişti. Son bir kez etrafına baktı. Batan güneşe daldı. Bir daha hiç uyanmadı.
(İlk üç soruyu yukarıdaki parçaya göre cevaplayınız)
Kozadan kim çıktı?
güneş | |
kelebek | |
gül |
Soru 2 |
Kelebek kendini nerede buldu?
Bahçenin çiçekleri arasında | |
Ağacın tepesinde | |
Çekirgenin yanında |
Soru 3 |
Kelebeğin içini ne zaman garip bir his kapladı?
Sabah vakti | |
Kozadan çıkınca | |
Güneş batarken |
Soru 4 |
"Doktor" sözcüğünü eş anlamlısı aşağıdakilerden hangisidir?
Hemşire | |
Hasta | |
Hekim |
Soru 5 |
Hangi cümlede "hatıra" sözcüğünün eş anlamlısı vardır?
Babam bir anısını anlattı. | |
Annem için hediye aldık. | |
İhtiyar adam yanımıza geldi. |
Soru 6 |
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde zıt anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır?
İhtiyar çobanın yaşlı bir köpeği vardı. | |
Atatürk savaş değil, barış istiyordu. | |
Sabahtan beri yağmur yağıyor. |
Soru 7 |
"Genç-yaşlı" kelimeleri anlam bakımından nasıl kelimelerdir?
eş anlamlı | |
zıt anlamlı | |
eş sesli |