Lozan Barış Antlaşmasıyla;
– Kapitülasyonlara son verilmiştir.
– Osmanlı Devleti’nden yeni Türk Devleti’ne devreden borçların, akıl ve mantığa uygun bir sürede taksitlendirilerek ödenmesi kabul edilmiştir.
– Türkiye’de yaşayan azınlıkların Türk vatandaşı olarak kabul edilmesiyle yabancı devletlerin azınlıkları bahane ederek iç işlerimize karışmalarına engel olunmuştur.
Yalnızca bu bilgiler dikkate alındığında aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Mustafa Kemal Atatürk, Lozan Barış Antlaşması ile ilgili düşüncelerini; “Lozan Barışı, Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır. Türk milleti için siyasal bir zafer oluşturan bu antlaşmanın, Osmanlı tarihinde benzeri yoktur. Milletimiz, bununla gerçekten övünebilir ve Türk milletinin yüksek bir eseri olan bu antlaşmanın yüksek değerini takdir etmesi gereken gençliğin, bunu geçmişte yapılmış antlaşmalarla karşılaştırması gerekir.” şeklinde ifade etmiştir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün bu düşüncelerinden hareketle;
I. Lozan Barış Antlaşması ile Osmanlı Devleti döneminden kalan siyasi alandaki birçok sorun çözülmüştür.
II. Lozan Barış Antlaşması, yeni Türk Devleti’nin hukuki temellerini oluşturan en önemli belgedir.
III. Lozan Barış Antlaşması’nın değerini anlamak için onu daha önce imzalanan antlaşmalarla karşılaştırmak gerekir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

– “Türkiye’nin güvenliğini amaçlayan, hiçbir milletin aleyhinde olmayan bir barış doğrultusu, bizim daima ilkemiz olacaktır.”
– “Türkiye, ilkelerine bağlı olarak kesinlikle barışçı bir siyaset izlemektedir. “
– “Barış, milletleri refah ve mutluluğa eriştiren en iyi yoldur.”

Mustafa Kemal Atatürk’ün dış politika ile ilgili bu sözlerinde vurgulamak istediği temel düşünce aşağıdaki seçeneklerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?

Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından sonra Türkiye Cumhuriyeti yayınladığı bir genelge ile Türk ve yabancı okulların çalışma koşullarını yeniden belirledi ve Türk dili, tarih ve coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından Türkçe okutulmasına karar verdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bu kararı aşağıdaki yargılardan hangisine kanıt olarak gösterilemez?

Türk ve Yunan Hükûmetleri arasında 30 Ocak 1923 tarihinde “Türk ve Yunan Mübadelesine İlişkin Sözleşme” imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre nüfus değişimi başlatılmış ancak sözleşmede yer alan ve mübadele dışı tutulacak olan kişileri tanımlayan “etabil” yani “yerleşik” kavramının taraflarca farklı yorumlanması, anlaşmazlıklara neden olmuştur. Sorunun çözümü yolunda Milletler Cemiyeti’nin önerisi tarafları memnun etmeyince Yunan Hükûmeti Batı Trakya’da yaşayan Türklerin; Türk Hükûmeti ise İstanbul’da yaşayan Rumların mallarına el koymuştur.

Bu bilgilere göre Nüfus Mübadelesi ile ilgili olarak;
I. İyi niyetle başlamış, zamanla sıkıntılara yol açmıştır.
II. İstanbul Rumları ile Batı Trakya Türklerinin yer değişimi konusunda sıkıntılar yaşanmıştır.
III. Uluslararası bir yaklaşımla çözülmeye çalışılmıştır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?

Birinci Dünya Savaşı sonrasında oluşan yeni durum, savaşın galip devletlerini uluslararası bir cemiyet kurmaya yönlendirmiş ve bu amaçla “Milletler Cemiyeti” kurulmuştur.
Aşağıdakilerden hangisi bu cemiyetin kuruluş amaçları arasında yer almaz?

İkinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa devletlerinden bazılarının saldırgan bir tutum içerisinde yayılmacı politikalar izlemeye başlamaları, Türkiye Cumhuriyeti’ni Balkan Antantı’nın kuruluşuna öncülük etmeye yönlendirmiştir.

Bu durum Türkiye Cumhuriyeti’nin;
I. Komşularıyla iyi niyete dayanan ilişkiler kurmak.
II. Dış politikayla ilgili çıkarlarını korumak.
III. Almanya ve İtalya tehdidine karşı batı sınırlarını güvence altına almak.
hedeflerinden hangileriyle ilgilidir?

Balkan devletleri arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi düşüncesinden hareketle 9 Şubat 1934 tarihinde Balkan Antantı kurulmuştur. Ancak bazı Balkan devletleri İtalya’nın etkisinde kalarak Balkan Antantı’na imza koymamışlardır.
Balkan Antantı’na imza koymayan devletler aşağıdaki seçeneklerden hangisinde birlikte verilmiştir?

İkinci Dünya Savaşı öncesinde; Türkiye’nin öncülük yaptığı ve İngiltere’nin de destek verdiği girişimler sonrasında 8 Temmuz 1937 tarihinde Sadabat Paktı imzalanmıştır.
Aşağıdakilerden hangisi Sadabat Paktı’na imza koyan devletlerden biri değildir?

Bir devletin ulusal yararlarına dayalı olarak ortaya çıkan ve bu temelde diğer devletlerle olan diplomatik, ekonomik ve siyasi ilişkilerini belirleyen uygulamalara “dış politika” adı verilir.
Bu tanıma göre devletimizin aşağıdaki faaliyetlerinden hangisi dış politikanın ilgi alanına girmez?