10. Sınıf Felsefe Din Felsefesi Test 10

Din yalnızca bir metafizik bilgiler bütünü olarak kalamaz. Aynı zamanda insana bu bilgiye uygun olarak bir yaşama tarzı teklif eder, hatta onu emreder. Yani din aynı zamanda bu bilgilere uygun olarak davranılmasını, eylemlerde bulunmasını isteyen bir sistemdir.
Metinde dini bilginin hangi yönü vurgulanmıştır?

Din felsefesi genel olarak dini veya dinleri ele alır. Buna karşılık teoloji belli bir dini ve bu belli dine ait olan konu ve problemleri ele alır.
Metinde din felsefesini teolojiden ayıran hangi özellik dile getirilmiştir?

Bir Tanrı veya Tanrılar olduğunu, onların insani varlıklarla herhangi bir şekilde doğrudan veya kişisel ilişkiler için de bulunduğunu ileri süren görüştür. Bu görüş tek Tanrıcı veya eski Yunan dininde olduğu gibi çoktanrıcı olabilir. öte yandan bu görüşe göre Tanrı veya Tanrı'ların bazı nitelikleri vardır. Örneğin Tanrılar bilgili, güçlü, irade sahibi varlıklardır. Yine bu görüşe göre Tanrı evrenin tek hakimidir, evreni yaratmıştır ve evrene müdahale etmeye de devam etmektedir.

Metinde;
I. Teizm
II. Deizm
III. Politeizm
IV. Monoteizm
V. Agnostisizm

görüşlerin hangilerinden söz edilmiştir?

Tanrı'nın varlığını kabul eden filozoflardan bir kısmı, onun doğasına ilişkin olarak gerek Tanrıcılar'dan, gerekse Yaradancılar'dan farklı bir tasarım geliştirmişlerdir. Buna göre Tanrı evrenden ayrı veya ona aşkın bir varlık değildir. O ya doğanın kendisi veya doğal düzenin bir cephesidir. Başka bir değişle ya evren bütünü bakımından Tanrı'dır veya evrende etkide bulunan güçler Tanrı'nın kendisini oluştururlar.
Sözü edilen görüş ve temsilcisi aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir?

Doğa hakkındaki bilgimiz arttıkça onun parçalar arasındaki karmaşık ilişkiler ve genel yapısındaki planlılık daha açık bir biçimde ortaya çıkmaktadır. Nasıl ki insanın elinden çıkan bir nesnede, örneğin bir evde, bir otomobilde ne kadar mükemmel bir düzenlilik ve planlılık, bir amaçlılık gördüğümüzde, onun o ölçüde zeki, bilinçli, plan yapan bir varlığın ürünü olduğu sonucuna geçersek, evrendeki düzen, planlılık ve amaçlılık da zorunlu olarak bizi bu özelliklerin sahibi olan bir varlığın var olması gerektiği sonucuna götürmektedir. O halde sonuç olarak evren denen bu mükemmel yapının bir yapıcısı, bir mimarı vardır ki o da Tanrı'dır.
Sözü edilen Tanrı kanıtlaması aşağıdakilerden hangisidir?

Evreni esrarlı bulan bu görüşe göre, evrenin yaratılmış olması veya bir başlangıcı ve sona sahip olmaması aynı ölçüde kavranamaz şeylerdir.

Sözü edilen görüş aşağıdakilerden hangisidir?

Aristoteles için Tanrı, saf düşünce, düşüncenin düşüncesidir. Tanrı sadece dünyayı yaratmamakla kalmaz, o aynı zamanda kendisinden aşağıda bulunan dünyayı bilmez. Buna karşılık dünya, modeline ve ereğine yönelir gibi Tanrı'ya yönelir. Böylece Aristoteles için Tanrı -dünyayı bilmeksizin- kendisine yönelen bu dünyanın "hareketsiz hareket ettiricisi" dir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Aristoteles'in Tanrı anlayışına uygun bir yargı değildir?

Çünkü her şeyden önce basit bir şey olmalıdır ve bu kendisinden sonra gelen her şeyden farklı olmalıdır. Zira basit olmazsa bir ilk ilke olamaz. O, en çok kendi kendine yetendir. Çünkü basittir ve her şeyin ilkidir. Zira ilk olmayan kendinden öncekine muhtaçtır ve basit olmayan kendilerinden varlığa gelebilmesi için basit bileşenlerine muhtaçtır. Bu türden bir gerçeklik tek başına olmalıdır. Zira bu türden başka bir şey olsaydı her ikisi de bir olurdu. Çünkü biz kesinlikle iki cisimden söz etmiyoruz veya Bir'in ilk cisim olduğunu kastetmiyoruz. Zira basit olan hiçbir şey cisim olamaz ve cisim varlığa gelendir, fakat ilk ilke değildir ve ilk ilke varlığa gelmemiştir.
Plotinos'a ait olan bu metinden Tanrı ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz?

Eğer çiçekler gözlerimizi büyülemek için varsalar peki bize acı, hastalık ve ölüm getiren virüsler niye var? Victor Hugo: "Dünya, ölümün kaynaştığı ve yaratıkların gruplar halinde birbirlerini yedikleri bir bayram yeridir." ifadesi ile dünyayı tasvir eder.
Metinde yer alan örnekler aşağıdaki kanıtlardan hangisine aittir?

Hegel için Tanrı, önceleri doğada uyku halinde bulunan, bütün eksiksizlik ve parlaklığı ile ancak en sonunda kendini göstermek üzere yavaş yavaş tarihte gerçekleşen mutlak ruhtur. Tanrı önceden verilmiş değildir. O kendisini insani kültürün ürünlerinde aşama aşama gerçekleştirir. O halde Tanrı, önce ileriye doğru gitmekte olan insan ruhunun kendisidir veya daha doğru bir ifadeyle, gelişimleri içinde, kültürün ve insani eserlerin kendisine doğru yöneldikleri mutlak bilgi, ideal sınırdır. Tanrı tarihin içindedir, tarihin gerçekleştiği değerler dışında değerler yoktur.

Buna göre aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?

Nietzsche'ye göre Hristiyanlar, bu dünyadaki mutsuzluklarını telafi için kendilerine bir öte dünya yaratmış olan köleler, hayata yenilmişlerdir. Onlar gerçek değerleri, efendilerin ve güçlülerin değerlerine katılamamalarının tesellisi olarak sahte değerler yaratmışlardır. Beden sağılığına sahip olmadıkları için ruhun kurtuluşu masalını uydurmuşlardır. Bu dünyaya iftira etmek, onu kirletmek için başka bir dünya icat etmişlerdir.
Buna göre Nietzsche'nin dini görüşü aşağıdakilerden hangisidir?

Kant'a göre akıl, deney tarafından verilen iki olayı birbirine bağlamak için nedensellik kategorisini kullanma hakkına sahiptir. Ama olayların dışında, gerçek deneyin dışında bulunan bir şey tasarlamak üzere nedensellik kategorisini kullanma hakkına sahip değildir. Nedensellik ilkesi bir keşfe davet ilkesidir. Nedenselliği dünyada arama hakkımız vardır, ama dünyanın kendisi ile ilgili bir nedensellik icat etme hakkımız yoktur.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi Kant'ın anlatmak istediği düşünceyle çelişir?